GÖRDÜKLERİNDEN ETKİLENDİ.ikinci bölüm
( KANSEV Başkanı Cemaliye Bardakcı ile söyleşi. )
- Bu dönem içinde ev ve aile hayatınızda ki ilişkilerden söz etmek gerekirse ne söylersiniz?
Sağlığınızı kaybetmeden önceki siz olmanın ötesinde bir haliniz oluyor. Tüm yaşananların üzerinde oluşturduğu sinir hayatiyeti sizi çekilmez biride yapabiliyor. Bu nedenle bazen gerçekten çekilmez biri olabiliyorsunuz. Bana sevgi ve hoşgörüsünü esirgemeyen eşim ve çocuklarıma bu anlamda çok sıkıntı yaşattım. Tedavi sürecinde hasta yakınına anlayış ve hoşgörü göstermesi gereken aile bireylerine bu konuda çok büyük bir yük görev düşüyor.
- Hastalığı kabullenme ve tedavi süresince psikolojik desteğe ihtiyaç duydunuz ve böyle bir yardım aldınız mı?
Evet, bu desteği aldığım gibi, tüm hastalara da öneriyorum. Bu hastalıkla mücadele ederken tamamen değişiyorsunuz, bu nedenle ilk önce bu tedavi alınmalı. Kendinizi kontrol edemiyor, agresif tutumla yakın çevrenizi üzüyor insan. Elinizde olmadan yaptığınız kırıcı tavırlar için bu kez özür diliyorsunuz. Hekimlerin tedavi sırasında önerdiği hastanın ya da yakınının kabul etmediği psikolojik destek çok önemli. Bir anda hayatımız değişiyor, bu neden bana diye sorgulayan hastalar var ve aşılması güç bir dönem yaşanıyor. Ben deli miyim ne gereği var demeden yalnız hasta değil, ailesi de birlikte bu desteği alsa daha yararlı güzel olur.
- Kemoterapi tedaviniz ne kadar sürdü?
Tedavim 6 ay devam etti. 21 günde bir kemoterapi tedavisi için Antalya'ya gidip gelirken, takvimi kimi zaman da Isparta'da gördüm. Kan değerlerim düştüğü için adeta ölümle pençe leştim ve kemoterapinin yan etkisi olan enfeksiyon tedavisi gördüm. Bir ay süren bu tedavi süresince hiç bir yakınımı göremedim. Dört duvar arasında kendi başınıza kalıyorsunuz. Kapınızdaki asılı ziyaretçi yasaktır sözü yazan levhayı bilmek, yanınıza gelen hekim ve çalışanları maskeli görmek, sizi hem çok üzüyor, hem de size ciddi moral çöküntüsü yaşatıyor. Kötü bir psikoloji içinde kalıyorsunuz, hiç kolay değil. Kendinizi ölümü bekleyen biri olarak düşünebiliyorsunuz, hatırlamak bile üzüyor.
- Sonrasında neler yaşadınız?
Uzun süren kemoterapi tedavisi sonunda, tedavinin yan etkisi olarak felçli bir hasta gibi oldum ve kısmen yürüyemez hale geldim. Yapılan iğne ve kullanılan ilaçlarla bir süre sonra çok şükür açıldı. Geçmiş yıllarda göz tembelliğinden yüzünden ameliyat olduğum sağ gözümde kornea yırtılması yaşadım. Bu yine kemoterapinin bir yan etkisiydi. Tüm tedaviler tamamlandı, bira rahatladım ve bu kez radyoterapi tedavisine başladım. 30 gün sürecek bu tedavi sırasında kullanılan cihazların bozulması Antalya'nın kavuran sıcağı ayrı bir yorgunluk ve zorluktu. Hastanede randevumuz sabah 7.30 için verilir ama size sıra gece 01.00 de gelir. Sıra size gelir, bu kez makine bozulur. Yaşanan aksaklıklar tedavi süresinin 3-4 ay kadar uzamasına da neden oldu. Koridorları dolduran, aç ve susuz bekleyenleri gördükçe de daha çok üzülüyor insan, Allah kimseyi aç susuz koymasın.
- Aynı sıkıntılar sizin için söz konusu oldu mu?
Antalya'da yaşayan akrabalarım vardı. Bu nedenle sıkıntı yaşamadım. Tedavi süresince sağ olsunlar onlarda kaldım. Her hafta pazartesi günü Antalya'ta gidiyor ve cuma günleri Isparta'ya geri dönüyordum. O iki günde çocuklarımı ve eşimi görerek moral kazanıyordum. Haftanın 5 gününü orada, iki günüde şehrimde geçiriyordum. Maddi- manevi olduğu gibi , bedenen ve ruhen de çok yoruluyorsunuz. Maddi imkansızlıklar içinde olanlar için şüphesiz bir durum çok daha zor. Onların psikolojik durumlarını da etkiliyor.
- İyileşme süreci başladı mı sence peki?
Tedavim bitip kontrole gittiğim zaman akciğerde metastaz olduğu söylendi. Ankara'da gittiğim bir özel hastanede kanser hücresini araştıran PET/ PT çekimi yapıldı. Akciğerde değil meme de olduğu tespit edildi.
Böylelikle daha önce yarısı alınan memenin kalan kısmı da SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde gerçekleşen bir operasyonla alındı ve yerine karın yağlarından alınmak suretiyle eksikliğini hissettirmeyecek bir meme yapılandırıldı. Alınması sonrasında bir süreç yaşamadan eksikliği telafi ettiği için meme kaybında yaşanmış olumsuz bir duygum yok. Ama benzer vakıada meme kaybı yaşayan arkadaşlarımın banyo yapamadığını, kendine dokunamadığını, orada eksiklik ve boşluk duygusu yaşadıklarını söyleyebilirim. Bu sıkıntıların yaşanmaması ve kaybın telafisi için meme yapılmasını öneririm. Çünkü ben çok memnunum. Bir yıl süren bu çetin mücadeleden, annem, babam,eşim, çocuklarım kısacası sevdiklerimin desteğiyle bu amansız rahatsızlıktan çok şükür ben galip çıktım.
Not: devamı var. E.A. kaleminden dernek arşivinden.
Editör. Kansev derneği üyesi Zeki Çelik.
Zeki Çelik
Kayıt Tarihi : 13.12.2018 21:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!