Kıvrılır içimde ağrılar
Yüreğimde yılan ısırığı acılar
Bedevi kadar yorgun
Çöl kadar ıssız ve durgun
Ar damarı çatlak
Ahlaksızlık kalbinde pıtrak
Kaldırımda erotik izli fahişeler
Topukları çarmıh mıhları
Bu durak mavi bir küre
Mühleti sayılı bir süre
İner tüm adamlar(adem) bir bir
İtiş kakış kah dur kah ilerle
Mabed duvarını ören keşişler
Gökden yere ip ile ilişirler
Başı karnında acayip mahluk
Çan,haç ve hezeyan
Ağlasan ne anlar duvar
Firavun kölesi asaya dayanan
Kutsal buzalara alışık
Kafası karışık gövdesi başına bitişik
Kan emen kene
Grib salgını,kanamalı hastalık
Yorgun kıtanın eski sakinleri
Yeni dünyanın canavar hainleri
Kızıl adamları vurdunuz
Kızıl kuleleri kendiniz savurdunuz
Özgürlüğün sahte bekcileri
Tuna nehrinden içtik
Mostar köprüsünden geçtik
Dedemin kılıcını biliyen oğullarım
Şehzadeler, eyalet valilerim
At kişnemsi kadar uzak tarih bizden
Çizgi çizgi hudutlar
Pasta dilimi vari afrikada yurtlar
Kara adam kara elmas
Aslanlarda yürek bırakmadınız
Kendini şeçkin sanan sıçanlar
Başımda taç ay ve hilal
Gördüğüm yer kadardır dünya
Korkmam gözümle gördüğümden
Dünya kadar olsa gözünüz
Boşluktan başka ne görürdünüz
Babalar, oğullar kutsal ruhlar
Bir bakirenin ruhuna isyandasınız.
Kayıt Tarihi : 16.7.2009 01:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!