Gözünden akan ışık,saçında parladı tel tel,duvak gibi,
Ne sinsi bir bağdır ki bu, nice aşıkların uhdesi kaldı.
Gömüldü nice kerâmet ehlince o sırlar sırrı kainata,
Sanki sadece sana, bütün bu sırları çözmesi kaldı.
Gönüle dolan o yüce sevdayı tanımaya çalış ey aşık,
Gözünü kör eden o aşkın, parıldayan huzmesi kaldı.
Artık çıktık gönül güzergahında yücelerden yücelere,
Yordam bilmeyen gönül devleşti,aşılan çizmesi kaldı.
Merhale merhale yürüyüp de geldik bu yolları ey can,
Bizlere ise,şen şakrak görünen o,çekici,cezbesi kaldı.
Saman altına inme sakın,yüzme bilmiyorsun ey gönül,
Ki, o deryada, sana kadar, nice garibin,cümlesi kaldı.
Bütün zamanlarda, hoşgörü ile uzatsak da ellerimizi;
Kurutmak için kör düşünceyi, sıra sıra dizmesi kaldı.
Kayıt Tarihi : 27.11.2004 19:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sanki sadece sana, bütün bu sırları çözmesi kaldı.
Şiirin tamamı güzel.
Eğer dünyanın sırlarını çözmek insanoğluna kaldıysa yandı demektir.Kim hanğı sırrı çözecek. İnsanoğlu henüz kalemin sırrını çözebilmiş değil.
Güzel şiir,kutlarım, selamlar.
Sanki sadece sana, bütün bu sırları çözmesi kaldı.
Gönüle dolan o yüce sevdayı tanımaya çalış ey aşık,
Gözünü kör eden o aşkın, parıldayan huzmesi kaldı.
Yüreğine sağlık çok güzel şiirin için kutlarım selamlar
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (3)