GÖR HELE GELEN NASIL GELİR;
Allâh birr Resûl Hak Cibril’i emîn
Âllâh yürü derse ağır mı gelir?
Afakını seyir ederken demin
Aşiyânı Nebî mehir mi gelir?
Bir sultanlar sultanına uyunca
Bülbül figânını narda duyunca
Beytullâhı; İbrâhimi koyunca
Bu mukaddes görev ağır mı gelir?
Ceylânları; mağarada beslerken
Cilve yapıp anasına seslerken
Cilbab ile aynasını süslerken
Cennet çağırırken sağır mı gelir?
Çok bol ni’met verdi kullarım diye
Çocuklar cennetten güllerim diye
Çilelerle meczdir yıllarım diye
Çiçekler açınca kahır mı gelir?
Dedim ki: âdem’e cennettemisin?
Dedi ki: EY OĞUL! cinnettemisin?
Dedim: evlâdlara himmettemisin?
Dedi: evlât yükü ağır mı gelir?
Ey salik; nazar kıl; Arş-ı alâya
Elestü bezminden GALÛ BELÂ’ya
Emri Âdem ile ruhlar sılâya
Ezelden dönmüştür kahır mı gelir?
Fâzilete kurban olsun rezâlet
Feleklerin devri bulmaz nihâyet
Firdevs-i alâya canlar begayet
Feriştahtan cinne sahir mi gelir
Gardaş dedi müslümanlar gardaştır
Gardaş sevdasıyla yana ataştır
Gariban gardaşım omuzda baştır
Garibi güldürmek ağır mı gelir?
Hikmetinden suâl olmaz amennâ
Hain herkim olsa etme temennâ
Hikâyet muazzez sanmayın bennâ
Hakîkât bahrinden zehir mi gelir?
Ilık ılık estiriyor yelleri
Islık çalıp gezdiriyor elleri
Işıl ışıl bal akıyor dilleri
Itırın kokusu ağır mı gelir
İlk insân ilk Nebî âdem babamız
İkincide ondan Havva anamız
İşte Habil-Kâbil Hayat binâmız
İçinde kıtellik sağır mı gelir
Kadir mevlâm şeref ile donatmış
Kullarını kullarına kınatmış
Kimin şadeylemiş kimin bunatmış
Kudretine raci ağır mı gelir?
Lâ yüseldir evvel O’dur Âhır O’
Lâyemuttur nehir O’dur bahîr O’
Lem yekünlehû O’ samed, zahir O’
Levlâke esrarı, öğür mü gelir?
Meleklerin hurilerin şahıdır
Muhabbette Âlî, Fatma mahıdır
Müzeyyendir nisaların ahıdır
Mevlânın nimeti kahır mı gelir?
Nârında hoş nûrunda hoş abdine
Nasıl eder hainliği ahdine?
Ne iştahlı, ateşlenen vaktine?
Nihâyet varacak uğur mu gelir
Ol deyince mükevvinat oluyor
Olma derse hiçbir şeymi kalıyor
O rûhu alınca ruhu geliyor
Olana olmazdan böğür mü gelir?
Öl deyince mükevvinat ölüyor
Ölme derse taşlar bile soluyor
Öyle bir kudret ki: cana geliyor
Ölümdeki vuslât ağır mı gelir?
Pirim âli rehberim Resûlüllâh
Pek yüce seviyor kulunu Allâh
Periperişânım; elhamdülillâh
Perde cehenneme, nehir mi gelir
Resûlü zişanın nûru Nûrundan
Ravdasında medfûn mevcûdat ondan
Ruhul kudûs ile gardaştır candan
Rabbül Âleminden tehir mi gelir
Sûre-i Muhammed üstüme eğil
Sen gönlüme yüksün omuza değil
Sen canımda teksin, nemize değil
Sırta; yürekteki ağır mı gelir?
Ş arıl şarıl akan cennetten Nile
Şaşı bakan abdi yükledi çile
Şahidi ben olsam zalimin bile
Şükr edilmek için Tahir mi gelir?
Turnalar katarı tuttuğu zaman
Tutî; bülbül gibi öttüğü zaman
Talihimiz yâver gittiği zaman
Teneşirde iken çağır mı gelir?
Ulül ebsar dergâhında uyuma
Uyanık ol zehir katar suyuma
Ulaşmak istersen Habîb huyuma
Usûlünce gel sen, tehir mi gelir
Üveysi karani deve güderken
Üzerinden kuş katarı giderken
Üstüne ağıdı boca ederken
Üzülüp diş sökmek ağır mı gelir?
Vav iken ananın rahm-ı maderde
Verâseti LâmElif’sin kaderde
Vaveyla eylersin düşerek derde
Vah-ı feryad ile dehir mi gelir?
Yoktan vareyleyip mükevvinâtı
Yaratan Allâh’ın sonsuz san’atı
Yer kürreden hamuledir hilkatı
Yetim şerefiyle sahir mi gelir?
Zilzal sûresinde baksan İSLÂMİ
Zevil hayat iken yoksan İSLÂMİ
Zindandan arşına çıksan İSLÂMİ
Zül kudretim metin sehir mi gelir?
Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 18.10.2018 09:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet İslami](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/10/18/gor-hele-gelen-nasil-gelir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!