Gönüllü Tutsaklık Şiiri - Nihat Malkoç

Nihat Malkoç
1604

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Gönüllü Tutsaklık

Gölgeni gölgem saydım, alın yazımsın benim
Gözlerimde kanlı yaş, kırık sazımsın benim

Sevda denizlerini taşıran son damlasın
Çoğa değişmediğim azdan azımsın benim

Hicranın ateşinde yakıp da kül eyledin
Cefadan usanmayan özge nazımsın benim

Gönlünün kafesinde gönüllü tutsağım ben
Arkamda bıraktığım şanlı mâzimsin benim

Ne fırtınalar yedim sana ulaşmak için
Hasret dağında boran, yürek sızımsın benim

Yolumu kaybettiğim çatallı yol ağzında
Peşinden yürüdüğüm kutlu izimsin benim

Çöle düşüren Leyla, dağı deldiren Şirin
Canımdan özge cansın, duru özümsün benim

Vuslatın çırasını tutuştur hasretinle
Ayrılık ateşinde yanan közümsün benim

Hoş eyle, bu yaralı gönül şifâyâb olsun
Yalanın kıskacında doğru sözümsün benim

Ektiğin rüzgârları biçtim fırtına diye
Nazargâh-ı ilâhî, gönül gözümsün benim

Muhabbet çınarının dökülen son yaprağı
Mevsimlerin içinde mahzun güzümsün benim

Hasretin yamacında dik nefes kaldığımda
Durup soluklandığım mola düzümsün benim

Gönül pervazlarıma konan kınalı keklik
Mutluluğun resmisin, sevda pozumsun benim

Mevsimlerden baharsın, güller açar sinende
Dar vakitte yetişen sevda kozumsun benim

Müptelası olmuşum o kara gözlerinin
Sürüden ayrı düşmüş körpe kuzumsun benim

İftarı ne zamandır, bu sevda orucunun?
Gönül soframda katık, tadım tuzumsun benim

Nihat Malkoç
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 13:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Malkoç