Gönüllü Hüküm
Gönlümde açılmış derin bir yara,
Adınla sızlayan, tarifsiz bir iz.
Büyük bir fırtınanın tam ortasında,
Seninle olmak, tek sığınağım, çaresiz.
Düşüncelerim firarda, hep seni arar,
Lakin her heceyi zincire vurdum ben.
Sana dair hayallerim kilit altında,
Bu suskunluğum en büyük yeminimdir.
Canıma yazılmış bir ferman bu aşk,
Senden gayrısına haramdır her günüm.
Müebbet aşk ile hüküm giydim ben,
Senin kalbinde mahpus kalmaktır arzum.
Ne bir beraat umudu, ne de bir itiraz,
Zaten ben istemem o sahte özgürlüğü.
Ne bir yargıç yüzü, ne de bir savunma,
Benim mahkemem sensin, hükmüm de sana!
Parmaklıklar ardında bir dünya kurdum,
Güneşin doğuşu senin gözlerinde.
Bu zindan, dışarıdaki boşluktan daha iyi,
Sana adanmış her an, benim eserimdir.
Keşke değil, bin şükür bu sonsuz yazgıya,
Zincir bileğimdeyken tam anlam bulurum.
Firar etsem bilirim, kalbimde suçlu bir iz,
Sonsuz sürgün olurum senden kaçarsam.
Gönlümün zindanı senin varlığınla doldu,
Başka bir mekana sığmaz bu dünya.
Kapıyı kilitledim, anahtar sende değil artık,
Bu esaret en kıymetli hediyemdir bana.
Duvarlara kazıdım isminin harfini,
Her çizgi bir ömür, her an bir sevda.
Ölüm bile gelse, buradan çıkamam ben,
Ruhumun son nefesi de sana veda.
Öyle bir tutsaklık ki bu, ben seçtim onu,
Ne gardiyan bekler, ne de duruşma günü.
Çünkü bütün dünya dışarıda bir hiçtir;
Benim tek hürlüğüm, aşkının hükmüdür!
Kayıt Tarihi : 1.11.2025 16:42:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!