Yalnızlığın yokluğun elinde azık bana
Gülşeninde gül açmaz gönlünde yazık bana
Kadife bahar ağlar âlemlerin özünde
Hasretin özlemek mi her lahza her sözünde
İçimde dinmez acı gözlerinde fırtına
Gönülde göç göçmeni yüklenirken sırtına
Sessizliğin koynunda ezik bir rüzgâr gibi
Uyumayı düşlerken çizik bir bahar gibi
Ömür denilen yollar ayırdı seni benden
Hicranın ateşiyle kavurdu beni senden
Saçların mahzun durur gözlerin aklarında
Gönülde göç göçmeni ağlar yanaklarında
Üşür acı hatıra güneş renkli hüzünle
Efkârlı karanfil mi gece ve gündüzünle
Yarım kalmış mevsimler tükenmemiş sevdayla
Bir ömür böyle geçmiş naz elinde edayla
Gelmeyecek hayaller paramparça gururum
Gönülde göç göçmeni hülyaları vururum
Eski zaman hançerli karanlığa gizlenmiş
Kıyamazdım bakmağa zalimlerce izlenmiş
Solmayan çiçeklerle artık yaşlanacağım
Yolunu beklemekten fosil taşlanacağım
Korkunun ezgisiyle herkesin bir düşü var
Gönülde göç göçmeni ufukta düşüşü var
Gitme ey zalim zaman! Sedasız ocağıma
Titreyen bulutlarla düşersin kucağıma
Biraz yorgun olsam da seni silmeyeceğim
Kıvılcım düşen dağlar hüzzam bilmeyeceğim
Uykusuzluk ferimde son mehtapla sarardı
Gönülde göç göçmeni ay geceyi yarardı
Ağlayan şarkı gibi sessizlik şiirlerim
Mısra mısra inlerken gözyaşı nehirlerim
Kuzguni göçün yolu yüreğinden geçmeli
Heyhat! O yalnızlıkta gelip beni seçmeli
Anladım ki ey Rabbim! Bu da benim kaderim
Gönülde göç göçmeni inledikçe kederim
04.04.2014
Tarık TorunKayıt Tarihi : 5.4.2014 01:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gönülde göç göçmeni olmayan var mı?
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!