Şu yolcuya bir tas su ver elinden,
Şu meclise bir nağme dök dilinden,
Şu kuşlara bir selâm ver gönülden,
Ver,verdikçe senden zengin varm’ola?
Şu boz dağa bir çiçek dik alından,
Şu öksüze bir kıymet biç halından,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan