Sulugöz bir insandım ben olur olmadık şeyleri kendime dert edip ağlardım hep. Gözyaşlarımı boşuna tüketmişim. Şimdilerde ağlanacak o kadar şey varken gözümden tek damla yaş sızmıyor. Büyüdükçe öğrendik; ne olursa olsun dik durabilmeyi, gözden bir damla yaş düşmeden de ağlanabileceğini... Ondandır bu uykusuz gecelerimiz, gece yarılarına hatta sabahın körüne kadar kırpmadan tavanı izlemelerimiz, yorgun düşüp kendini uykuya teslim eden gözlerimiz yok artık.
Haa bide; ya gönül yorgunluğu derseniz; ''keşke göz yorgunluğu gibi o da kapayabilseydi uykuya gözlerini''
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta