Kırık dökük bir ezgi,
Hafif yanık bir melodi,
Eskiden kalma birkaç mısra,
Yarım porsiyon da sen.
Doyumluk değil,
Tadımlık istedim senden aşkı.
Fazlası dokunuyor zaten.
Son kez aşka yaklaşmaya teşebbüs edişim
Senin o hudutsuz gururuna takıldı.
Sonrasını biliyorsun;
Ne kadar umudum varsa mutluluğa dair,
Yıkıldı.
Ve hayallerimi taşıyan gemiler
Son seferine çıkmışken
Geleceğe uzanan limana,
Yakıldı.
Ah, şimdi bir tutam koysalar avcuma
O hoyrat gençliğimden.
Birkaç gerçek dostum olsa yanımda
Çocukluk günlerimden.
Geceleri birkaç damla aksa yastığıma
Ayın renginden.
Bir demet ışık olsa başucumda
Sabah güneşinden.
Ve yarım porsiyon da sen...
Her seferinde olduğu gibi,
Bu son sefer de doyumluk değil,
Tadımlık istiyorum aşkı senden.
Fazlası yasak zaten.
Doktorlar böyle yazdılar perhizime.
Günlük hayatımda kullandığım her şeyi
Yarım doz alacağım bundan böyle.
Ömrümün kalanı bu şekilde geçecek.
Merak etme, bu dert beni öldürmezmiş.
Süründürürmüş sadece ve yüzümü güldürmezmiş.
Bir tek belirtisi var;
Kalp ağrısı.
Sebebini de bulmuş doktorlar;
Geçmişte kalmış bir aşk macerası.
Hiçbir yerde bulunmuyormuş devası.
Ne İstanbul'u, ne de Ankara'sı.
Bilmiyorum doktorlar bu derde ne diyorlar.
Halk arasındaki ismi;
GÖNÜL YARASI...
Kayıt Tarihi : 18.7.2020 18:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!