Ey fâni sevgili!
Aşk köprüsü yoksa mesâfe sorma,
Fersâh fersâh uzak gönül arası;
Emâre ne deyip kafanı yorma,
Yanışım ardında gönül darası..
Aşk atına binip mahlukat gezdim,
Esmâ-ül Hüsnâ’yı hepsinde sezdim,
Tek hasım bildiğim nefsimi ezdim,
Aşkın yeri yurdu gönül harası..
Mecâzi mahbûblar cefâya boğar,
Hakîki Mahbûb ki onlardan doğar,
Göz yaşım elidir, sînemi oğar,
Başka nasıl geçer gönül karası..
Vuslât umuduna saat kurarak,
Gönülden gönüle konup durarak,
Mecâzdan mecâza gelir vurarak,
Elest’ten yankıdır gönül narası..
Üzüm suyu şarap aklı yittirir,
Beni senin sevgin Mecnûn ettirir,
Fânilik mührün yâr Hakk’a ittirir,
Ömrüm boyu tutar gönül sarası..
Beden ölse Adem Aşkıyla yaşar,
Mecâzında Bâki Mahbûb’a şaşar,
Onca marâzları sabırla aşar,
Geçmek bilmez ama gönül yarası…
Kayıt Tarihi : 29.3.2016 09:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!