Ah şu çaresiz yalnızlığım
Hangi uçurumlardan atsam gönlümle beraber
Bir daha aramasam
Her bulduğumda bir parçan
Her bulduğumda bir kusur
Dört dörtlük olmaz diyor âlimler ulamalar
Tuttuğun eldeki sıcaklık yeter de
Leyla Mecnun’u niye bıraktı geride
Neden fırtınadan kaçan dalgalarla boğuşursun
İşte sahil, uzan alabildiğince dinlen
Bu güneş benim de, bu mehtap benim
Sahildesin aslında rota çizmene gerek de yok
Bak bir adım ötende deniz fenerin
Hem gemi hem kaptan olunmaz
Birini seçeceksin karlı tepelere yahut çiçeklere bakarken
Unutma ırmaklar denize akar
İnsanı ancak,
Ancak kendi ateşi yakar
Şirin’e giden yol taşlık
Kim açacak Aslı’nın düğmelerini sen mi
İnsan garip, hayat meçhul boğanın sırtında
Keşkelerin yanında iyi’kiler var görsene
Sil ayak izlerini yalnızlığım
Artık gülümse
Her defasına yazdığım teselliler beyaz kâğıtta beyaz
Kendinle kalmayı bırak artık odanda
Nefes al
En mutlu olduğun yer neredeyse
Çekinme orda kal
Ağlama artık gecenin karanlığına karanlığında
Şafaklar müdavimidir korkma sakın
Gir koynuna sen bir daha çıkma gönül yalnızlığım
Ebedi mahkûmu ol
Hiç sevemediğim yalnızlık odamın
Bulduğun her kusur sendedir inan
İnsan insandır hep baktığın gibi gör yürekleri
Kafana takma
Gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin
Ama sev bütün dilekleri
Kayıt Tarihi : 17.4.2011 01:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!