Hangi denizlerin köpük köpük
Kabarmış yüreğisin sen
Hangi sevdaların sıcak meltemisin
Okyanuslar ötesi esen yorgun
Rüzgârların serinliğisin...
Bende gül isterim bende ağla
Bir sur gibidir yüreğim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiir imgelerle harika bir şekilde süslenmiş, özellikle teşbihlerine hayran kaldığım bir eser . Şairimizi gönülden kutluyorum. Tam Puan Saygılarımla.
Ahmet Tığlı üstadın şiirindeki akıcılığa hayran oldum. Sözcükler öyle katarlarla yol almış ki, özellikle şiirin sürüklenişiyle bunu fark edebiliyorsunuz. İlk okuduğunda şiirin tinsel duruşlarında zaman zaman duraklar göze çarpıyor, fakat anlatının pürüzsüz yollarında şiir hak ettiği değeri buluyor.
Kalemine yüreğine sağlık diyorum.
__
Hece şiirlerinde yaptığımız yorum ve teknik analizi serbest çalışmalara yapmak güç ve zor. Ama serbest çalışmalarda da dilin kullanımı anlatım ve yazım şekilleri göz önüne alındığında muhakkak ortaya bir şeyler çıkıyor ve çıkacak ki GÖNÜL YAKAMOZU lisanı edepte yazılmış ve özellilkle de Türkçenin kullanımının onat olduğu bir şiirdir ki tebrik etmek isterim .
Mübalağaya kaçmadan saf bir lisanla hoyrat sevdasından dem vuran şair; naata itibar bir övgü ile çıkmış ki karşımıza affına sığınarak söylerimki bu şiirde sevgiliden ziyade başka bir yüreğe sesleniş var!!! :)
Yürekten kutluyor sevgi ve selamlarımı sunuyorum
Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
kaleminize sağlık efendim... Gül Doğan
Güzel bir serbest şiir. Kutluyorum.
serbest hece tarzında yazılmış bir şiir fakat anlatım iyi değil kelimler tam anlamı ile görevini yerine getirmiş değil eksik kalmış anlatılmak istenen tam olarak ima edilememiş sanki şiir alele acele yazılmış gibi olmuş... ama yinede emek verilip yazılmış teşekkürler sevgilerimle fatih üzerinde biraz daha çalışılırsa çok daha iyi bir şiir olacağını umuyorum
Uzaklarda yakamoz kıpırtıları
Mutluluk güneşi gibi parlar
Pamuk hafifliğiyle iner
Gönlünün eteklerine...
Bir Edebiyat şaheserinizi daha okudum.duygularınıza, yüreğinize sağlık. İlhamınız bol olsun. Ahmet Tığlı bey. 10 puan
Güzel duygu yüklü şiirinizi ve kaleminizi kutlarım..Şiirin sonucu harika tam puan.SAYGILAR
Renk renk sevdalar pırıldar gönül yakamozlarında
Nice dilekler tutulurken kayan kayan yıldızlarla
Gönül eteklerine iner hüznü yitik sevdalarca
Yansır yakamozları aşkın sevda fotoğraflarında
****Kiraz çiçeği....
Saygılarımla.
Ve sen yaşadıkça
Gönlümün yakamozlarında
Sonsuza dek parlayacak
Mutluluğun resmisin...
işte şair ruhu diye buna derim ben.
yüreğine sağlık üstad. tam puan şiirinize.
Ramazn Uğur
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta