Bilirsin şimdi başka bir anlam,başka bir tat var, son baharda biraz hüzün,biraz veda,biraz aşktır sevdalar. Ayağı yere sımsıkı basmış, gönlü dağlarda esen deli fırtınam,sakın benden evvel ölme bir tanem.
Bir saray yarattın yıkık bir viraneden “gönül Ustası ". Şiirler şarkılar türküler o viranede hiç böylesine yankılanmadı, gönlümde senin sesinle hayat bulduğu kadar,hiçbir şey bu kadar anlam bulmadı.Tatlı olmadı hiçbir şey seninle olduğu kadar hoş yaşanmadı. Hiçbir kitap sarmadı beni sen kadar,senin gibi okunmadı. Kimse senin kadar “ana”,”baba”,“ kardeş”,”evlat”,”yar” misali hepsini birlikte davranamadı.. Gönlü dağlarda esen deli fırtınam,sakın benden evvel ölme bir tanem.
Dağ gibi yaslandıkları ömrünü vakfettiklerin, 3 gün ağlayıp sensiz de yaşar, gönlü dağlarda esen deli fırtınam,sakın benden evvel ölme bir tanem.. Sen gelip mezarımda gene türküler söyler,ağlasan da gene ayakta kalır,güçlü yaşarsın,sakın benden evvel ölme bir tanem.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgiliye vefa yüklemişsiniz satırlarınızda sayın şairem. Çok beğendim her satırı sevgi dolu şiirinizin.Kutlarım...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta