Gönül Sözüm Şiiri - Simla Çağatay

Aslında her şey çok eskilere dayanıyordu
Sonsuz bir hasret, tutku ve çelişkiler içinde
Hayatın acımasız çığlığı kulaklarımda yankılanıyordu
Sefalet dolu ama gönül zenginliği içinde

Kara bir bulut çöreklendi, gitmek bilmeden üzerimize
Geçmişten bu güne lanet yağdırdı en güzel hayallerimize
Yetmedi çektirdiği gözyaşlarıyla büyüdü, beslendi
Sonunda emeline nail oldu, darmadağın etti hepimizi

Kuru yapraklar gibi savrulduk her birimiz bir yere
Kimimiz perişan, kimimiz türlü türlü acılar içinde
Gönül zenginliği kar etmez, bunca sıkıntılar peşinde
Hayat bir kovalamaca, sonu yok koş koşabildiğine

Tekrar geçmişe dönsek değiştirebilirmiyiz her şeyi
Yeniden mutluluğu bulup yakalayabilirmiyiz sevgiyi
Kaybettiğimiz değerleri, eskilerin, geçmişin izlerini
Yokluk, çaresizlik,acı, işte hayatın ta kendisi

Neden yaşamı güzel kılan her şeyi yok eder dururuz
Sevdiklerimizi kaybeder, sevgileri öldürür, kuruturuz
Bir yudum mutluluğa hasret kalır, kendimizi avuturuz
Son pişmanlık fayda etmez, kalp kırılır, buruluruz

Yemin etmek neye yarar tutmadıktan sonra
Tutup gerçekleri arayıp bulamadıktan sonra
Bulupta onlarla yüzleşmeyip düzeltmedikten sonra
Hayatı ya kazan ya kaybet şu üç kuruşluk dünyada

Yetmezmi artık kuru yapraklar misali savrulduğumuz
Yetmezmi artık koşmaktan yorulup mahvolduğumuz
Yetmezmi artık ağlayan gözlerimiz, gönül yorgunluğumuz
Kara bulutları dağıtalım sonunda huzuru buluruz

Her gecenin bir sabahı var derler yalanda değil
Her gidişin bir dönüşü var derler palavra değil
Her inişin bir çıkışı var derler doğru söze ne denir
Pişman olduk, yorulduk,dipteyiz, çıkmanın zamanı gelmedimi

Hayat bazende mücadele etmektir demiştim hatırlarmısınız
Kaçmak çare değil demiştim, artık farkındamısınız
Birbirimize kenet olalım bakın neler kazanacağız
Kaybettiğimiz yıllara, huzura, mutluluğa yeniden kavuşacağız

Gönül sözüm der ki herkes mutlu olsun
Sağlığımız yerinde, huzurumuz daim olsun
Sevelim, sevilelim birbirimize eş olalım
Şu üç kuruşluk dünyada düşmanları çatlatalım