Gönül, o eski, ciltlenmiş kitap,
Her sayfası hayattan bir iz taşır.
Mürekkebi kâh keder, kâh serap,
Okudukça ruh derinlere karışır.
Açılır bazen rüzgârla ansızın,
Savrulur hatıralar, ince bir sızı.
Yaşanmış her ne varsa, harf harf yazılmış,
Silinmez bir mühürdür gönlün yazısı.
Gönül, yüksek duvarlı, gizemli saray,
Koridorlarında yankılanır dünler.
Her odası başka bir duyguya aday,
Kimi aydınlık bahçe, kimi loş tünel.
Bir salonunda kahkahalar çınlar,
Sedef kakmalı tahtında sevinç oturur.
Bir başka köşesinde gizli sırlar,
Yaslı bir melodi duvarlarda durur.
Pencerelerinden düşünceler bakar,
Kâh umuda açılır, kâh efkâra.
Kapıları vardır, sımsıkı kapar,
Bazı hisler sığmaz hiçbir diyara.
İşte o sarayın her bir taşı, taşı,
Kitabın sayfasına düşen gölgedir.
Her duygunun bir öyküsü, gözyaşı,
O sarayda yaşanan her an bilgedir.
Ne sırlar saklar o mahzun kitap,
Ne hazineler gizler o köhne saray...
Gönül dediğin hem acı hem tatlı,
Okuması sabır, yaşaması bir alay.
Ahmet Nejat Alperen
Kayıt Tarihi : 8.4.2025 18:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!