Anlatacaklarım var size dostlar,
“Bir Aşk Hikayesi” var bugün sofrada.
Beni mazur görün,
Belki içinde “Aşk”ın
Yalnızca “A”sı var ama,
Evvela deriz ya adına,
“Gönül Mevzusu” aramızda.
Hah, işte aynen,
Öyle bir hikaye var karşınızda.
Lakin, böyle deyince de,
Sanmayın bu hikaye, ızdırap ve acı dolu.
Aksine ders ve hayat dolu.
9 yaşındaydı,
Bu hikayenin kahramanı yıllar evvel.
Yaşı üstünde, çocuktu elbet.
Hata yapabilir, yanlış anlayabilir
Veya düşünebilirdi.
Hayattan kopabilirdi hayallerinin peşinde.
Olmayacak şeylerin peşinden,
Bir dakika bir ömürmüş gibi koşabilir,
Günlerce bir hayale takılıp,
Özlemini, içindeki en saf umutla çekip,
Sonra uyanabilirdi.
Zira, bunlar en iyi bildiği şeylerdi.
Lakin, uyanma vakti gelince,
Kimse yanlış hissedemezdi.
Sevmişti, çocukça,
Kimine göre salakça,
Halbuki en çok masumca sevmişti bu,
Küçük, ama kendi kadar büyük
Bir kalbe sahip olan delikanlı.
O güne kadar, sevgiyi ailesi
Ve arkadaşlarıyla tanımlıyordu.
Dostlarına duyduğu bağlılık
Ve ailesinin sıcaklığı,
Annesinin,
“Benim Melek Oğlum.”,
Babasının kolunu omzuna atıp,
“İşte benim Denizim.” deyişleri,
Kalbindeki tek sevgiydi bu delikanlının.
Hiç hissetmemişti ki öyle bu yumurcak,
O zamana kadar.
Hiç, kalbi o kadar hızlı atmamış,
Hiç, kimseden gözlerini kaçırmamış,
Hiç, sevmediği bir yere gitmeyi,
“O”nun yanında sadece durmayı
Ve hiç, bir bakışın içinde olmayı,
Bu kadar istememişti.
Korktun mu delikanlı?
Telaşlandın mı?
Bilemedin mi ne yapacağını?
Dün gibi hatırlıyorum,
Bir şiir yazıp,
Onlarca insanın karşısında,
Sırf On’ların içinden,
Bir’i seni duysun diye,
Tahtaya doğru yürürken attığın
Dik ama titreyen adımları.
Korkma küçüğüm, korkma benim
Sevgisi sonsuzluğa uzanan,
Minik “Deniz”im.
Geçecek bir gün hepsi.
Alışacaksın sevmeye de,
Sevilmemeye de.
Sevmenin verdiği mutluluğuda,
Sen severken,
Kimsenin umrunda olmayışınıda tadacaksın.
İçindeki en kıymetli, en temiz, en saf Duygulara sahip olmanın güzelliğini de,
Onları korumak zorunda kalmanın
Ve hayatın seni kirletmeye çalışmasının,
Yükünü de taşıyacaksın.
Belki bir gelecek ki yılların getirdiği,
Kalbinin o ilk kez attığını hissettiğin an,
Bir kez daha, geçen yılların esintilerinde,
Konacak göğsünün tam orta yerine.
Bir sancı,
Veyahut bir yaz günü esen,
Serin bir rüzgar gibi.
Ve işte o gün Minik Deniz,
Ne hissedeceğini,
Bilemeyeceksin.
Kayıt Tarihi : 1.6.2018 16:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!