Gönül İniltisi Şiiri - Nuri Can

Nuri Can
407

ŞİİR


97

TAKİPÇİ

Gönül İniltisi

Alıp başını gittin
hüzün veren hazan yellerince
hasret kokulu gidişler bırakarak ardında
bir hasret ateşi düştü ki yüreğime
külden ateş, ateşten alev, alevden kor oldu
tutuştu yandı gönül ağacım
yaprağıma sarı acılar üşüştü
gelincikler gibi büküldü boynum
ardından
kuşları ürkütülmüş bir dal gibi kaldım

solmuş bir güz bahçesi kalbim şimdi
acılarıma tipi, saçlarıma kar düştü
yüreğime efkar, feryadıma zar düştü
kırıldı dalları gönül ağacımın bir bir
yapraklarıma sarı sonbahar düştü

ırmak olup çağladım
rüzgar olup estim çığlık çığlığa
hüznün sarı yaprakları düştü kalbime
duydu herkes feryadımı bir sen duymadın
bir sen duymadın Leylim

gidişin kalbime düşmüş güz yaprağıydı
gidişin kar üstünde bir damla gözyaşı
gidişin tuz bastırılmış ayrılık acısı
gidişin dinmeyen gönül iniltisi
gidişin Nijmegen sokaklarında hüzün sisi

gittin, ardından suların sesi, rüzgarın nefesi
baharın neşesi, yaşama hevesi de gitti
kimselere anlatamadım içimdeki uçurumu
kimseler dinlemedi beni, kimse anlamadı

gittin, baharı, yazı, kışı unuttum
yaşamayı unuttum
bir sen kaldın unutmadığım
bir sarı sabır
bir de kanayan, kapanmayan bu yara yüreğimde

yoksun işte; kahretsin
ellerin yok, gözlerin yok, gülüşün yok, üşüyorum

bil ki,
aşkını dağlayıp yüreğime kazımışım
adını aldığım nefesime yazmışım
Ve şimdi ben
Ve şimdi ben
baharımda karakışta kalmışım
hayallerimi yakıyorum her üşüdüğümde

son çaremdir diye sığınıp anılara avunsamda;
dinmiyor bu gönül iniltisi leylim…

.

Nuri Can
Kayıt Tarihi : 28.11.2005 22:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nuri Can