Gönül hanesine baktım dün,
Fırtınalar, çalkantılar, yangınlar,
Acaba,
Acaba dedim, şimdi ne durumdalar.
Bir köşeciğin de ak saçlı bir kadın
Yüzüne baktım, tanıyamadım,
Gülümsedi, yorgun, argın,
Dedi,
İhtiyar beni tanıyamadın.
Yüzünde ki çizgilere bakarken ben şaşkın
Kırkbeş yıl önce ki Oya'yım dedi, ilk aşkın.
En ön sıra da yan yana oturduğum
Uğruna bütün sınıfa kafa tuttuğum,
Saklambaçım, yakan topum, istopum
Esmer tenlim, güzelim, karagözlüm.
Nasıl,
Nası da geçmiş, geçmiyor dediğim zaman,
Gözlerimin önüne geldi bir an,
Siyah okul önlüğün, beyaz yakan, kolalı kurdelen
Ahh..
Ahh, çocuk yaşlarımda ki en güzel yar
Zaman denen acımasız canavar,
Sönmüş bir volkandan yeniden fışkırdı lavlar
Bitmemiş gönül hanesinde ki çalkantılar
İlk aşkım, ilk öpücüğüm
Saçını okşarken, çekip incittiğim kız,
İlkim olan ilkim
İlk aşkım, ilk sevgim
Biliyorum, hatırladım, kimlesin, neredesin
Dönülmez yerdesin.
2006-Ankara
Esel ArslanKayıt Tarihi : 11.7.2006 04:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Acı bir hikaye şiire konu olan arkadaşım Oya, çok genç yaşın da lösemi illetinin pençesine düşerek, çocuk yaşta vefat etti. Oyun arkadaşım ve çocukluk aşkımdı. Rahmet yağmurları ile yıkan benim güzel arkadaşım. Onu gerçekten hiç unutmadım, hala evdeki masanın etrafında kovalamaca oynadığım anlar gelir zaman zaman gözümün önüne.... Annesinin sevecen tatlı sesi..işte böyle...
Hüzünlü bir çalışma Allah rahmet eylesin diyorum ve vefalı yüreği de kutluyorum
TÜM YORUMLAR (2)