Gördüm gayr-ı kabil yanmadan yakmak
Her dem hanesini yakıyor gönül
Göze eziyetti anlamsız bakmak
İbret nazarıyla bakıyor gönül
Körler çarşısında ayna satılmaz
Ömür bir süreçtir elde tutulmaz
Turna tutulsa da gönül tutulmaz
Ondan bülbül gibi şakıyor gönül
Akıl kırık-dökük kitli dümeni
Öyle bir gemi ki kıl kadar eni
Bundan o cepheden aldım ben beni
An-be-an akıldan çıkıyor gönül
Gönül kutlu yapı buna inandım
Bir yalandan bir gerçeğe uyandım
Kâfi gelmese de bir süre yandım
Közde kebap gibi kokuyor gönül
Çile yüklü yürür sevda kervanı
Sayısız mecnunla dolu meydanı
Kurban eylemezsem n'eyleyim canı
Ecel her yapıyı yıkıyor gönül
Mezar mesafesi atılan adım
Yazılır dikilen bir taşa adım
Dünyanın tadını ben alamadım
Kainat kitabın okuyor gönül
Sığmaz Elbistan'a bir kuru başım
Gam kasavet yoldaş dert arkadaşım
Gözükara gönül su ki gardaşım
Aynı Ceyhan gibi akıyor gönül
Çark-ı Devran (sy.53)
Mehmet GözükaraKayıt Tarihi : 25.11.2010 22:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

kutluyorum..
TÜM YORUMLAR (14)