Diz çöküp mürşidin çilegâhında,
Yanmayan pişermi? Aşk dergâhında.
Muhabbetullah var aşkın ahında,
Çevirme Cânan’dan yüzün ey gönül! ..
Sakın haa mazluma çatma kaşını,
Fakir fukarayla bölüş aşını,
Indir havalardan gönül kuşunu,
Avlanır şahinin, bazın ey gönül! ..
Fayda olmaz şöhretinden, şanından
Usanırsın servetinden, malından.
Kimse sormaz ahvâlinden, hâlinden.
Geçmez akçe olur sözün ey gönül! ..
Secdeyi göl etsin akan gözyaşın,
Alınterin olsun ekmeğin, aşın.
Bir ömür nefsinle olsun savaşın,
Harama bakmasın gözün ey gönül! ..
Taşlar erir Cemâli’ni görende,
Ateşi, Gül eder “O”nu sevende,
Nazı, niyaz sanıp köhne evrende,
Maşuku incitir nazın ey gönül! ..
Hasretiyle kavrulmazsan Ömer’in,
Çilesini kutlayaman zaferin.
Sebilinden içmek için Kevser’in;
Ayırma Mevlâ’dan özün ey gönül! ..
Kayıt Tarihi : 9.10.2006 18:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!