GÖNÜLESENLİĞİM
Her zamanki gibi bir akşamdı
Kimine göre aynı
Kimine kahır, kimine zevk veren
Bunun adı sadece ve sadece akşamdır aslında
Yaşayan koysun bırakın adını...
Sessizliğin rafineye muhtaç olduğu
Beynimde uğultuların çoğalmaya başladığı
Çaresizliğin tüm bedenimi kıskaca aldığı
Kafamın bozulduğu bir akşamdı.
Ayın camımdan içeri habersiz süzüldüğü
Rengini eflatuna çaldığında
Zil çaldığında,mutlaka misafirim şansızlık diye bakmadığım
Tan yerinin ağaran renginde
Sonradan doğacakların benim bedenimden olacaklar diye bilen bir gözle
Bir masum gamzeli gülüşle geçirmiştim
İçimden içimi.
Sen kazanırsın diyememiştim,
Sana;
Sana kaybetmeyi o kadar isterken.
Söz vermiştik
Gönül bağında meyve isek
Narım olacaktın
Ömrümüze neşe sunacaksak
Sazım olacaktın
Dertliyiz dediğimizde
Efkarım olacaktın
Hüzzama karışırsak sen kemansan
Ben yayın olacaktım.
Kısacası hangimiz dert isek
Dermanımız olacaktık.
Demiştin ki,
Sessizlik rafineye muhtaç olduğunda
Beyninde uğultular çoğalmaya başladığında
Çaresizlik tüm bedenini kıskaca aldığında
Demiştin ki, beni ara çare olurum
Kafan aniden bir şeylere bozulduğunda...
Olurya insanız demiştin,
Gecelerin rengi eflatuna çaldığında
Kapını her açtığında,misafirin şansızlık olduğunda
Büyüsüne kapıldığın ufkun bile karardığında
Ve tan yerinin o ağaran rengini özlediğinde
Demiştin ki; Altan'ın ben olurum beni çağır demiştin.
Saraylarda tahtını,eyvanında bahtını
Çile bağında bülbülü özleyen gül gibi
Naçar Kalırsam bir gün Tanrının herhangi bir kulu gibi
Gelirim demiştin bana ansızın hızır gibi.
Öyleyse nerelerdesin
Gönül bağımda meyve isen,
Narım ol,dermanım ol.
Ömrüme neşe isen sazım ol.
Dertliyim diyorsam gel bana efkarım ol,
Hüzzamlara karışan kemanım ol,
Yarayım kanıyorsam, sen melhemim ol
Hala nerelerdesin
Dert isem çarem olasıca...
Demiştin ki,
İnsanız bitmez hiç yaremiz.
Bazen yaraya melhem olur içki diye içtiklerimiz.
Oysa gün nerde başlar akşam en nihayet son olur
Beden daralır uykuya dalmak ister
Biz istemesekte gün batmasını
Yarın doğan güneşe muhtacız yinede.
Bilirim sultan sensin,hükümran sen
Taht sende,sulta sende
Ver dileğimi desem bile
Ecem olup dileğimi ayağıma veremezsin
Oysa ki Ecem Benim yüreğimin en ücra köşesinde
Sen bilemezsin.
Oysa demiştin ki bana,
Kafan aniden bozulursa
Mezenle derdin, meyine karışırsa
Bilirsin doğru incecik bir çizgi
O çizgiyi olurda şaşırırsam
Ara işte o zaman beni ara demiştin.
Şimdi seni arıyorum
Kimsin,nesin,hangi nesnesin
Hayalmisin,elle tutulurmusun
Gönüldemisin,bedendemisin
Bulamıyorum seni.
Oysa demiştin ki bana
Ben Gönül esenliğiyim
Bir esintide seni bulu veririm
Senle olu veririm.
Hadi es nolur bana oralardan
Şu daralan yüreğimi girdabına salı vereyim
'GÖNÜL ESENLİĞİM'
Diyeyim....
17/7/1987-01/08/2004
Mustafa AlaybeyoğluKayıt Tarihi : 11.6.2006 00:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Alaybeyoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/06/11/gonul-esenligim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!