İnsan manadır, kelime değil
Kelimeler mahiyetinde dünya
Yaşınca yetmemiş dalında ham meyve ki
Zıtlıklarla desenlenmiş tasarım ahengin kendisi
Birle sentezlenmiş bütünde ahengin ispatı
Her şey farklı ve hepsi aynı güzelliğe hizmetçi
Aşkına yürür gönül, varlık canda aşkın perdesi
Ya rab lütfeyle gönül’ e aşkı’ nın ateşini
Aşk pazarında canımın pervanesi sessiz
Sözlerim yansın gizli
Mum tabiatlı aşktır sevgi
Yanmak ve yakmak mumun meziyeti
Meziyet yandıkça kabullenmektir hiçliği
Ölüm yüz görünümü açılmamış gelin
Böyle günlerde yağmur senin sevgin
Islanmak ölüm ve sonrası
Aşka âşık olmuşsa can
Gönlünü hikmetin aşkına kaptırmışsa
Gün gelir makamı da usulü de aşkını söyler
İlim mecnun, edep leyla, gönül çöldür
Leylayı da çağıracaksın mecnunu da
Eğer ki aşk iradende hakla açarsa bil ki o güldür
Ya rab can eyle garipliği, azığımız aşktır bizim
Bu aşk özüme uygun güzellik, ruhum özüme İnmiş tabiat
Bende aşkın ateş değdikçe canıma
Haritalar çizer yeniden fetih olunmamış Güzellikler
Alem aşktır, aşkı ahlakta vücut haline getiren idraktir
Güzeli idrak eden, güzeli yaşamaya hazırdır
Kimde aşk yoksa, idrakini keşfedecek Hazinelerini
Nefsine harcamıştır
İlahi güzellikle donatılmış şu aşk
Aşkın mülkünde senin rızanla alınır, senin Rızanla satılır
Kimde bu can rızasından yoksa canlar
Yusuf’ un kuyusunda değil, nefsinin kuyusunda kalmıştır.
Ya rab senin sevgin siz hangi karanlık benden Daha karanlık
Ya rab sevgin alevlenince çirkinlik yanar
Sevgin tesir altında çöken karanlık
Sevgin herkesi cilalayan yalnızlık
Sevgin garip bülbüllerin sesine hayat verir
Ansızın tatlanınca mevsimler, hiç kimse olur Kalabalık
Gölgelerin gölgesinde rahmet saklı
Ki gönül gölgesi bizim değildir.
Gönül yanamaz öyle her ateşte
Aşığın tek gölgesi vardır yüreğinde
Bu aşk bırakır güneşi gölgesinde
Ya rab senin sevgin bizim bayramımızdır
Bilmeliyiz canlar ALLAH sevgisi yeter hepimize
Ya rab
Aşkın benlik işiyse dilime takılmış en güzel cümle seni savunur
Hakkımdaki aşk beni küçük düşürecekse düşürsün
Sel gider, kumu kalır
Ey canlar gelin gidelim hakka
Bulunur onun aşkıyla bütün anahtarlar
Bütün hayat kapılarını bizden gizleyen
Gönül bir dünya ağarmışçasına ve Yaşlanmasına rağmen
İsimsizlerin yaptığı yerdir
Allah aşkını isteyelim, belki bizimde adımız olur
Gün doğmadan Allah der gönül dilim
Nurla dolar asırlık gönül heybem, gönlüm Seccadem
Alnım varlık, yüzüm aşınmaz varlıkta o asırlık
Çivileri pas tutar can aynasının
Göz nizami tartılır gönül terazisinde
Ey ya Rabbim sevgin varlıktan ağır gelmekte
Sevgi kış tüyü gibi hafif ama
Kendini göklere kaldırmak mesele
Bütün yüreklerin tahtı ona mesuldür
Aşk nefsimize aydınlatınca
Topyekün harcarsak varlığımızı aşka
Tanımsız olur gönül, yanmaya başlayınca
Gerçeğin özü ya rab aşktır
Aşık aşka gitmelidir, gerçek olan nere gittiğindir
Hiçbir yere gitmiyorsan gerçek olan nedir
Ya rab
Gördüm ki ilim yalnız bulmakmış
Deve hendeği zamanı gelince atlarda
Hendek deveden nasibini almazmış
Gör ki aşk bulduğunu anlamakmış
Bilmek gönül makamında nefsin mekanını İzlemekmiş
Düşünmek sana varan yolda iyiliğin Mesafesinde yürümekmiş
Ya rab
Sevgin haktır, gönüle düştüyse
Sevmek haktandır, sevmeyi bilene
Narın güzeldir güzel olanın nuru güzeldir
Nar elif ocağına girmektir, yanmayı bilene
Hakikat cevherine göz koydu yüreğim
Bir cevher bir sır bilirim
Cevherim insanı sevgiyle gönüllere dost Eylemek
Sırım bir dostum var derdim onu kaybetmemek
Ya rab
Acemi anahtara benzer dilim
Kendinden başkasını açmayan gönül dilinde
Usta bir gönül herkesin gönlünde
Dilime kilit vursam yüreğim dolanır yine dilime
Kaçsam benden uzaklara
Yaprak düşse dalımdan ağacım sallanmasa
Güvensem dilime, yüreğime
Benliğime kilit vursam
Kendimi ustanın elinde bir anahtar bulsam
Suyun akışı Allah yoluna gider
Küpten sızmış damlalarım çamura düşer
Ezele selamet eder ruhum, bedenim çamura Girer
Hak yolu deryaların deryasıdır bu deryada
Çamura düşen nurdur, çamur kendini tanır nura Döner
Zikir ile tespih eder varlık o biri
Gönlü anlar zikir, melekler dalar gönlüne
O zaman anlamazsın kendini, ama tanırsın Kendini
Cisim ile suret çamura düşer, zikir ile ilim nurla Bilir o biri…
Ya Rab
Zıtlıklar da için içi, nere gidersem özü
Birbirini izleyen duygu ve düşünce de oluş
Sen hepsinin faili, bu oluş düzen, düzen Tefekkürün hammadesi
Düşünebilsem bu aklımla tevhid felsefesini
Kendim de açığa çıkan ruh devriminde
Tüm putlar yıkılmış ve tevhide kavuşulmuş
Aşka pervane bu ıssızlık döner etrafımda pergel Gibi
Bir ucu bende öbür ucu beni döndürende
Aşkla aydınlatılmış hikmet, sorar beni benden
Bilir beni benden, eder beni benden
Aşkı son bulmayan sonsuzluk, derin çizer Göğün yüzüne
Nehir olan bir hikmetle geçer gönlümden
Allahım
Düşün savaşındayım, zerreler ayakta
Miktara araftayım, yokluğa atılmamış adımım
Her beklentinin pay beklemesi ömürden
Yırtınır dişlere kenetlenen kelimeler
Kelimelere ömür bağlamışım
Gitsem ve gelsem hep aynı kelimenin
Masalını duymaktayım
Durmuşum son düşüncenin sabahında
Araf’tan şafak vaktine kaçmaktayım
Derinden pusuya düşmüş gördüklerim
Tutunmuşum zahire, gördüğümü dünyam Sanmaktayım
Ben en çok edepten, aşktan, sevgiden korkarım
Bir gün kovarlarsa beni kapılarından
Aşksız, edepsiz, sevgisiz nasıl sana yalvarırım
Ben buyum ve bu kadarım
Vur şu gönül cevherine neşteri
Gönlümün semasında bulutlar kanla boyansın
Ver dermanımı aşkla, gören gözlerde sakla Derdimi
Ya Allahım yağdır bulutlarımı
Gönlümün toprağı beni seven yağmurlardan Nasibini alsın
Dinle ey nefsim aşktan dinle
Sabrı duayla besle
Derde derman, dermanda dert vardır
Aşka giden, gerçek sevmekte
Sevmeyeceksen gönül evine girip
Allahın tecellisi olan yeri kirletme
Sabrı takat bil, yüreğinin sesini bekle
Nereye kimin için gittiğini yüreğine söyle
Aşka kavuşmak istiyorsan, derde gönül eyle
Takvanın bir diğer anlamı saygıdır
Ancak
Allahu teala ya derinden saygı duyanlar
Ona âşık olur
Acizlikle ben varım ya ey acı
Kimden kaçıyor yolda kalmış yabancı
Heybesinde kimi unutmuş zaman denen Alacaklı
Kimi unutur felek, bunlar sana nasihat nefsim
Kara gün dostu onun aşkıdır ötesi gözyaşı
Ya rab birlik gönülde, sevgin gönülleri bir Eylemekte
Bir gönülde biz erimekte, eridik özümüzden Geriye muhabbetinle
Hak yolunda dost dostun yitiğiyse, yalnızlığın Dostluğunu
Bulan yalnızlık vardır,
Aşk dil, sevgi konuşmaksa
Bildiğinden konuşmak, bildiğinden susmak vardır
Alican Cullaz
Kayıt Tarihi : 2.12.2020 01:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!