İnsanlık içinde hakkı bulunca
Özde ikiliği yener giderim.
Arif sofrasından lokma alınca
Kendimi kendimde sınar giderim.
Yağmur dövülürmü sırca havanda
Tomurcuklanır gül aşkın tavında
Seher bülbülleri ulu divanda
Sulari adını anar giderim.
Hakkı özde bulur insanın hası
Bal olur dilinde halkın sevdası
Silinir gönülden tarihin pası
Yüreğimi aşka banar giderim.
Yoluna eyledim gönlümü harman
Düştüm ocağına derdime derman
Bu aşk mahkumuna yokmuki ferman
Bir ömür durmadan kanar giderim.
Gönül çırasını aldım eline
Takıldım giderim sülfün teline
Kapıldım bir garip sevda seline
Yüreğim girdapta döner giderim.
Siyah perçemini kadır yüzünden
Mahrum kalmasın yar gözüm gözünden
Sulariyle yandım bende özümden
Gönlüm kuş, dalına konar giderim.
Temmuzda buz tutar damın saçağı
Anadolum saklar vermez kaçağı
Boynumda biliyor çellat bıçağı
Her gelen kendini dener giderim.
Denizin içinde yaktıkça közü
Uludere kanar insanın özü
Utanır kendinden kanar gökyüzü
İnsanlığa zulmü kınar giderim.
Ayağım bastıkça acır nasıra
Özgür vatandaştık döndük esire
Bedeni kefensiz sardık hasıra
Acılar yüreğe iner giderim.
Tomurcuk çiçeğim dalda solarsa
Bülbüller gül için heder olursa
Hüzün yine gelip beni bulursa
Yıkılır dağımda çınar giderim.
Sevgi yağmurunda gönül ıslandı
İçimdeki haylaz çocuk uslandı
Deli gönül gayrı aşksız paslandı
Bahar yağmurları diner giderim.
Emekçinin bitmez kederi yası
Sevgisiz silinmez gönlünde pası
Kimseler duymuyor yürekte sesi
Sızılar içime siner giderim.
Gönüllere ekttik sevgi gülünü
Mecnunla dolaştık sahra çölünü
Taşıdım yürekte şiir selini
İçimden dökülür pınar giderim.
Uykular bölündü, amansız gece,
Dilimde sevdaya dokundu hece.
Vurguni neyleyim bu büyük güce
Aşkın narı özde yanar giderim.
Abdullah Oral
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...