Benim bir gönül bahçem vardı
çocuksu yönümün elleriyle kazdığı
gençliğimin toprak olduğu
düşlerimin fidan olduğu
gözyaşımın yağmur olduğu
insan aklımızla tahmin ettiğimiz
cennet gibi bir bahçe
zamanın hoyratça hüküm süremediği
bir yer
izinsiz meleklerin bile giremediği
saf bir emekle büyüyen bir mekan
kalbimin dipsiz uçurumlarında
anahtarı unutulmuş
adresi düşsel bir memlekette gizli
bir sığınak
ve bir gün aşık olur şair
açar gönül bahçesinin paslı kapılarını
sanırki bahçenin beklenen sahibi gelmiş
bir sabah uyandığında
talan edilmiş perişan olmuş
gönül bahçesini görür
artık yeni bir bahçe kuracak
ne çocukluğu
ne geçliği
nede hayalleri kalmıştır
şimdi sor kendine
sen ne yaptın şairim
aşk gözünü kör eyledi
bir merkep girdi gönül bahçene
toz etti
altın semere yenildi
mal oldu malın altında
halbuki şair nal olmuştu
ayaklarının altında
sen ne yaptın şairim
şiirlerini gönül bahçeni
kime emanet ettin
aşktan anlamayana
niye anlatmaya çalıştın
rüyalarını kime açtın
bak şimdi
kelimeler ağlıyor
hemde hıçkıra hıçkıra
sen duyamasanda
duyan duyana
Kayıt Tarihi : 9.5.2011 14:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!