Sonbahar yapraklarını son ezişimdi,
Eylül hüznüyle umut kokusu birbirine sinmişken
Ve yorgun yüreğim yitirdiklerini anarken
Rüyalarda…
Mutluluk neydi,nasıldı çocukça coşmalar?
Papatya falları neden yüreğimizi titretirdi?
Nedendi sevmeler?
Gözleri açık hülyaya dalmalar?
Anımsatsın istedim rüzgarın kokusu,
Denizin köpük köpük coşkunluğu,
Kıyıya vurmuş istiridye
Ve belki de,bir bebeğin süt kokusu…
Neydi içimizdeki savaşlar,
O yalnız kalamamalar?
Aynalarda kara bir leke artık
Büyümeyen çocukluğumuz.
Çorak toprak olmuş ruhumuz,ne sevdadan eser var,
Ne kırıntısı bir romandaki yürek yangınının…
Yeşilin rengini yitirdiği bir dinginlik,
Sonun bangır bangır çan sesleri,
Bitmeyen koşuşturmalar…
Hangi ara yaşlandık biz?
Yaş aldıkça mı yaşlanır insan,
Yoksa aralanan onca çürük kapının
Gıcırdayan gönül telimizi koparmasıyla mı?
Kayıt Tarihi : 30.5.2014 19:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)