Gönül Şiiri - Muzaffer Karabulut

Gönül

Hayretle izlerdin;
Kuşun uçuşunu,
Balığın yüzüşünü,
Bir tohumun görevini yapmanın sevinciyle,
Fışkırırcasına toprağı delişini,
Yaprağın sararışını,
Ömrünün evrelerinin nasılda hızla geçtiğini.
Savrulan yaprak,
Esen rüzgar,
Yağan yağmur gibiydi hayat.
Gecenin gündüze dönüşmesini beklerdin,
Sabırsızca.
Kış üşütür,
Yaz yakar,
Diye dert yanardın.
Üzüntülerinin bir mevsim olduğunu bile fark edemedin.
Acıların olgunlaştırdığını,
Her yaşın ayrı bir güzellik,
Her çizginin,
Her kırışıklığın,
Tuvale atılan bir imza olduğunuda anlamadın.
Vücudundaki
Her çizgi,
Her kırışıklık,
Gergef gergef örülmüş bir birikimdi oysa.
Bir nöbetin nöbetçisiydin.
Kime teslim edeceksin,
Bilirmisin nöbetini.
Her hayat bir alem di
Her hayat bir alem se,
Sen hangi alemdesin ey gönül.
Hiçbirşey de boş ve tesadüf değildi.
Sen dert dediklerinle dertlenirken,
Sen yarının,
Yarım saat sonrasının hesabını yaparken,
Güneş ve ay bile senle dalga geçtiler,
Oysa
Bir renk cümbüşüydü hayat.
Ve
Binbir renk tonu vardı hayatın.
Işık,
Işık,
Bir ufacık alan görsün yeterki.
Aydınlatır geceği,
Deler gecenin karanlığını huzmeleriyle.
O zaman,
Dans eder hayat senin etrafında;
Bir ritmik senfoniyle.
Acısıyla,
Sızısıyla,
Sıkıntısıyla,
Gece sabahı kovalarken;
Sen hala uyku ile uyanıklık arasındasın.
Ey gönül

Muzaffer Karabulut
Kayıt Tarihi : 12.9.2020 23:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muzaffer Karabulut