Gel seninle yeni bir Beirut yazalım. Çök şu tahta iskemleye, koy iki çay.
Bu sefer o kadar da çamurda değildin. Güneşin balçıkla sıvanmayacağını biliyordun. Yine de balçık içinde yüzmeye bayılıyordun. Yüzmenin her stilini yüzdü ruhun. Serbest, sırt, kurbağa ve kelebek. Bazısı yolcu, bazısı hancıydı yüzmelerinin. Bir daha görülmediler. Kalanlar da, gidenler de.
Daha finale gelmedin, gel iki çay daha.
Keşke bu şarkıyı gönlüne okuyabilseydin. Hem o sevinirdi geç kalmamış bir zamanda, hem de şarkı o kadar da acıtmazdı. Dertlerin en gücünde bile bitmedi vedaların. Bir zamanlar bir heyben vardı, onu da yırttın. Doğrandın. Ayıklandın. Pişirildin. Taşırıldın. Ve artık hazırsın.
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak...
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Devamını Oku
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta