Ey gönül, yetmedi mi yaptığın eza
Her durakta inmek istedin, her söze kandın
Ateşleri nur sanıp, içine daldın
Acı bir tebessüm bıraktın bana, acıyı sardın
Açtığın yaralar, boynumu büktü
Teselli arar dururum, koca alemde
Sevgiye tutsak kaldı yürek, sinemde
Siyah gecelerin koynunda naçar kaldım
Bir teselli ararım, hayaller yorgun
Kırıldı kalbimin direği, dilekler boş
Atıyor aheste, aheste, kalbim bir hoş
Şehrin meyhaneleri efkar doluyor
Yine isyan, yine isyan, akşam oluyor
Yıktın bendimi gönül, akarım sonsuzluğa
Vefa bekledim senden, vefasıza mahkum ettin
Cümle alem içinde beni, perperişan ettin
Dağınık cümleler içinde arar dururum kendimi
Güvenim kalmadı, kimseye söylemem derdimi
Taşan nehir gibiyim, akıyorum deryaya
Bu dünya ki, gelip geçici, meyletmem
Dertler derya olmuş, ben biçare
Yediğim darbelerden, yürek harabe
Tüm sitemler bakışımda, öfke doluyum
Alt tarafı insan, Allah'ın kuluyum
O yüzden bendimi çiğnerim bazen
Suskun halimi geceler anlıyor
Derdime dert ekleyip, çalıyor neyzen
Yoğruldum hamur gibi, hammaddem toprak
Bitirmiş hikayesini, toprağa düşüyor yaprak
Ağacın sessiz çığlığını duyar gibiyim
Ben de bir can, yaprağa uyar gibiyim
Bazen takılıp kalıyor gönül, ayarı bozuk
Maceralara girme gönül, yeterli azık
Bu dünya öyle bir yer ki, saf yüreğe hep kazık
Kurnaz ol gönül, herkese söyleme derdini
Bulandırma yüreğinin akan rengini
Kayıt Tarihi : 2.12.2023 21:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!