Unutmuş gitmişti şehrin en afilli sokağı arkasında bıraktığı kimsesiz çocuklara kaldırımlarından bulvarlara inerken,
Gökyüzü maviliğini yitirmişti gece büyük karanlıklar içinden yavaşça gelirken erken erken,
Gönül sarkaçları hareket etmeye başladılar gönül buhranlarının tersi aksine kimsesizliğimiz azalıyor derken,
Gördüm küçük bir kız çocuğu kalabalık zihnimden geçerken ellerini çırpardı sonsuzluğa bergen,
Gömdüm büyük sergüzeştleri sordum yeniden kurulacak samimi umutları büyük gecelere ferahlatıcı bir rüzgar eserken,
Göl gibiydim büyük suların ötesinde, gecelerin gölgesinde ilerleyen yüzeyinde gönlün suretlerini belirleyen,
Gülen bir genç dinamik bir yaşantının zorluklarıyla uğraşmak zorundaydı sanki bir uğultu gecenin üzerinde ona sakin olmayı öğütleyen,
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla