Gönlümün Sonbaharı/Sevdamın Eylül’ü
Koynunda Yer Aç Yüreğime
Haberin var mı sevgili?
Boğazıma yıldızlar dökülüyor
Adını ağzıma alsam çölleniyor dudaklarım
Çatlıyor mecnun hüzünlerim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
SEVGİLİ HEMŞERİM HANGİ ŞİİRİNİ YADA YAZINI AÇSAM YÜREĞİME İNİYOR ACITIYOR İÇİMİ.. BELKİDE GURBETLERDE HASRET İCRE OLUŞUMUZDANMIDIR NEDİR.. TÜKETEMEDİK İŞTE NE VUSLATA BİLENMİŞ DÜŞLERİMİZİ NE DE DELİ YALNIZLIĞIMIZ.. BİR HASRET Kİ DÖLLENMİŞ İÇİMİZE (TABİİ Kİ SİZİN TÜM YAZILARINIZDA DA AYNI) KÖR BIÇAKLARLA KAZISAN ÇIKMAZ.. ŞİMDİ ADET ÜZRE ELİNE SAĞLIK DESEM? BEN DERİM Kİ SERÇE YÜREĞİN DERTLERİNDEN AZADE OLSUN GÖZLERİN YAKALASIN ARTIK UMUDUN TEBESSÜMÜNÜ..ELLERİNDE AÇSIN ACELYALAR AVUÇLARINDA GÖZ YAŞI YERİNE RAHMET TANECİKLERİ BİRİKSİN BO ŞA TERLEMESİN DUYGULARIN.. KO PARMAKLARINDAN SU İÇERKEN KUŞLAR ASIVER KAHKAHALARINI KİRAZ DALLARINA..
MUTLU VE HUZURLU HABERLERİNİ ALMAK UMUDUYLA SEVGİYLE KAL ESEN KAL
Baştan sona diken dolu iken geceler bulutlara kanı karışır sevdalı türkülerin. Türküler boğulur, güfteler silinir, teli kopar bağlamanın. Kimsenin duymadığı her tınıda sen büyürken içimde bırak ben küçüleyim; varlığın yokluğuma karışsın sevgili. Çayında keyif çatan minik bir şekeri kıskanayım bırak, bırak ağzının tadı olayım. Gönlünün sonbaharı, sevdanın eylülü olayım izin ver. Filizlenmeliyim, ışığını ver. Gecelerime son verecek sabahları yakala eteğinden.
......................
Bütün göçmen kuşlar birlikteliğin rotasına kanat açarken, mevsim göç'e vurur kanamasını. Maviyle yeşil kesişir ufukta bir yerlerde ve biz oralarda denizlere bırakırız kendimizi, doygun hüzünlerin çatal gülüşlerine. Bir kül serpilir üzerimize birden, avuçlarımız şiir kokar, sevda kokar ve aşk'a batar. En bildik sancıdır sorgular, yaşamın zindanında bir müzikle yüreğe kıymık gibi batar... Olağanüstü güzeldi. Yürekten tebriklerimle...'
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta