Ben, gönlümün sahilinde karşılaştım seninle.
Biraz yorgunluk,
Birazda kırgınlık vardı sözlerinde.
Kendi kendine konuşup duruyordun.
Kavga ediyordun sanki,
Yüreğine yük olan geçmişine.
Sövüp sayıyordun,
Alayının gelmişine geçmişine.
Pervansızca savruluyordu,
Dudaklarında kelimeler.
Senin lugat'ında olan,
Benim anlamını çözemediğim kelimeler:..
Denizi taşlıyordu ellerin.
Attığın her çakıl taşına,
Bir anlam yüklüyordu kederin.
Ben, birkaç adım geriden,
Seyrediyordum seni.
Hem paylaşmak, azaltmak istiyordum,
İçinde biriken bu öfkeyi.
Hemde, korkuyordum,
Ya kırarsa, incitirse diye beni...
Yavaşça kalktım oturduğum yerden.
Ürkek adımlarla yaklaştım sana.
İçimde garip bir korkuyla, dokundum omzuna.
Önce, korkudan titreyen elime baktın,
Sonra gözlerime.
Bir çift kahverengi göz dokundu gözlerime.
Bir anda durgunlaştı dünya.
Sessizlik çöktü üzerimize.
Sanki fırtına dinmiş,
Sükunet çökmüştü yüreğine...
Güneş veda ediyordu gündüze.
Ay masum yüzüyle selamlıyordu geceyi.
Yıldızlar göz kırpıyordu bize.
Dalgalar vurdukça,
Çıplak ayaklarım yıkanıyordu.
Dalga sesleri, aşkı fısıldıyordu kulağımıza.
Oysa, ben sadece,
Usulca dokunmuştum omzuna...
Bir çift kahverengi göz dokundu gözlerime.
Ben gönlümün sahilinde karşılaştım seninle.
Bir güvercin uçurduk gökyüzüne.
Ve bir cemre düştü yüreğimize.
Bahar oldu mevsimin adı.
Sonrası, sonrası bir garip hikaye işte.
Bir garip hikaye...
...... Meryem Keskin......
.......12.10.2022........
Kayıt Tarihi : 30.7.2023 23:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!