…Muhammedü’l-Emin(sav) ’in ruhaniyetine tazimle…
Teşrif etmeden evvel zemheriydi mevsimler
Ara renkler çekilmiş, siyah-beyaz resimler…
Sen geldin ey sevgili, mevsimler bahar oldu
Ay doğdu üstümüze, geceler nehar oldu
Yağmurlar, ayağının izini öpmek için
Hasretinden bulutlar ağlıyor için için
Perdedir karanlığa iki cihan güneşi
Kâinat var olalı gelmedi onun eşi
Süreyya’nın ışığı, gözlerimin nurusun
On dört asırdan beri ümmetin gururusun
Mekke’den Medine’ye hak din için göç ettin
Küffarın sürüsüne elhamdülillah yettin
Uhud Dağı şahittir, gül attın taş atana
Güler yüzle bakmadın inancını satana
Cennetin kapısında yazılı yüce adın
İnşallah sonsuza dek sürecek saltanatın
Yolunu göstermede müminlere sünnetin
Sonsuzluğa göçünce öksüz kaldı ümmetin
Gönüllerin sultanı, sonu gelmez bahardın
Müminlerin üstüne rahmet olup yağardın
Bir güneş gibi doğdun insanlığın bahtına
Ey Muhammedü’l-Emin kondun gönül tahtına! ...
Sen yoksun ya âlemde yıllardır perişanım
Gönül bahçem tarumar, sanki eksik bir yanım
Nurunu vasfetmede aciz kalır kalemler
Emrine amadedir cümle gizli âlemler
Günahımız olsa da ümitvarız kapından
Şefaat eyle bize, pay ayır sevabından
Bu dünya gurbetinde hasretinle yanalım
Mahşerde sancağının altında toplanalım
Nihat Malkoç
Kayıt Tarihi : 7.3.2010 21:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!