hiçliğin sessizliğini dinliyorum
dalları kırılmış bir ağacı
darılmadan mı
yalvarmadan mı
yakarmadan mı
yakınmadan mı geliyor
kimse bilmez
kökü de olmasa kuruyacaktır
yorgun kumsallar dalgalardan
çekilmek elden ayaktandır
yırtılır bir bir alnımızın ortasındaki yelkenler
şah damarının yanından girer neşter
kan uzaklıklar yaratır
hiçliğin sessizliğinden geliyorum
korkak erkeklerin çocuklarına dadılık ettiği yerden
tedirginliğin kol gezdiği
bu yüzden memeleri sütten kesilen kadınların
soğuk dinlenceli geçici zamanların bittiği
kimsenin yine kimsenin yüreğine kulak vermediği
bir yerden geliyorum başaklar dalgalanmıyor
rüzgâr tutunmuş bir direğe sarhoş mu ne
doruğu gösteren parmaklar buz tutmuş
bedenler bir kütük ne kadar hassassa o kadar
hassasiyette sessizliği çalmaya kalkışan hırsız
yüreğime birkaç kez vurdum buzu
kırılmıyor illaha düşü besleyecek
günışığı kâr etmiyor inatla erimeyecek de
ayak izleri görmeyecek artık üstünde
aristokrat horgörüler de aşağılamalar da
kalacaklar kalmaları gereken yerde
hiçliğin çılgın sessizliğini dinleyerek geliyorum
bir bıçak kadar keskin kağıtla gel üstüme
gel öldür beni ipeksi yürek vuruşlarınla
kan uzaklıklar yaratır
sen işini bilirsin
kansız becerirsin bu yaz ortası cinayetini
gönlümün kibirli usta katili
Kayıt Tarihi : 17.7.2007 04:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)