bir temmuz aralığından bir eylül kirişlemesine dek
...
Bir umut çıngırağında sancılar
Sonra bir türkü gözlerimden geceye
En eski anıları canlandırıp günlüğümden
ve eski tutuşmalar art arda, dur duraksız...
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bir umut çıngırağında sancılar.Umut hep çınlar hiç susmaz.Hep karanlığa doğrudur yürüyüşü.Aydınlığa,refaha,kurtuluşa doğrudur duruşu.Bütün çabalar geriye doğru gözden geçirilir ve çok zaman sükûtu hayaldir.Çünkü kanaat denilen bir şeye kapalıdır insanoğlu.Tabi sonunda,üzüntü,yalnızlık,umutsuzluk,hırsın frenlenememesi ne kötü bir durum.
Bütün bu yalnızlıkların nedeni insani ilişkilerdeki olumsuzluklardır ama,daha çok yapılan herşeyin karşılığını beklemektir.Bunu çözmüş olanlar yani ben yaptığım herşeyi insan olduğumun bilinciyle yapıyorum birşey de beklemiyorum diyebilenlerdir.Bu çok zor ama,ihanet ve nankörlükler karşısında başka da bir yol yoktur.Ben zaten bir şey beklemedimki üzüleyim diyebiliyorsan olay çözülmüştür.Bu sevgiyi başkasından beklememektir.Sevgiyi yüreğinde çoğaltabilmenin de bir sırrıdır.
Ben el verdim sen umut ey gönlüm.Ne güzel akılla gönlün işbirliği,bedenin işbirliği.İnsanoğlu bir bütündür herşeyiyle,ne yapacaksa bu bütünle yapacaktır.
Bir gün elbette bu çabalar sona erecek.O zaman kanaatsiz kullar,hırslı kullar bir şey yapamamanın ezikliğini yalnızlığını duyacaklar.Ne hazin bir tablo.Oysa ne yapacaksa insanoğlu kendisine verilen güç oranında yapacak.O na o kadar güç verilmiştir çünkü.Ancak kendisinin gücünün farkında olmayanlar,ya da farkında olup ta tembellik yapanlar,art niyetle kötülük peşinde koşanlar elbette üzülsünler,yalnızlıklarına hayıflansınlar.Artık şüphesiz tren kaçmıştır.Bunu son demde nefeste hissetmek acıların yalnızlıkların en büyüğüdür.Elbette bu dünyaya tek başına geldin tek başına gideceksin ama yalnız gitmemek için yanında götüreceğin birşeyler olmalı.İşte o zaman yalnız olmayacaksın.Yalnızlık bir başına tek kalmak demek değildir.Yalnızlık,manevi donanımsızlıktır.Aklın nefsi denetleyememesinden kaynaklanır.
Seni islah etmeden ölmeyecektim.Ama olmuyor işte.Arzu edilenlerle gerçekleşmeyenler anlattığım nedenlerden dolayı iki arada sıkışıp kalıyor.Bu cümle bir son anı işaret ediyor.Bir iç hesaplaşmanın başladığı anı,korku ve umutsuzluk anını.Herşeyin bittiği amdır umutsuzluk.
Yine Mustafam,bir çok şiirinde olduğu gibi bunda da mistik bir yaklaşım var.Biraz da gizli bir didaktizm seziyorum.Bunu açık yapmaman şiirin başarısı,aksi takdirde şiiri antipatik sevimsiz yapabilirdi.Kutluyorum.Şiir anlatımı,sunumu,ses uyumu,biçem olarak iyi.Zaten iyi şiirlerini seçiyorum farkındaysan.Bir de şiir güzelliği yanında tema doyurucu ve istenen son yakalanmış,hedefe varılmış.Tekrar tebrikler sevgiyle kal.
her suçu ona bulur hep ondan yakınırız ...tümcektiklerimizin suçlusu gönül
yeminim vardı ey gönül,
seni ıslah etmeden ölmeyecektim.
ne çok ihtiyac duyarız gönlümüzle hasbihal etmeye
sanırım o zaman yaşadığımızı anlarız doğrularımızı yalnışlarımız
bir nevi tevekküldür
gönlünüze sağlık
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta