Gönlüme Dokunmayın
Bülbülü eti için öldüren avcı değil
Aşk ne imiş bilmeyen gitsin de güle sorsun.
Sevdaya dava açan bilin ki savcı değil
Gönlüme dokunmayın, bırakın hayal kursun.
Kula saygı yaparken edebi kadar olsun
İlgiyi dozunda ver bardak taşmadan dolsun
Şu dünya nimetinden herkes payını alsın
Suya yol verin ama taşlar yerinde dursun
Gidene dur desen de durmayacak, gidecek
Yola düşene yolu vardır tarif edecek
Akıl karar vermişse ruh o yöne itecek
Ayağına karışma, bırak adrese varsın.
Ömrüne çok güvenme, her şekilde bitecek
Bülbüle sus desen de o yine de ötecek
Gül kokusu nerdeyse aşk o yöne gidecek
Siz ruhunu okuyun, bedeni kollar sarsın.
Tek derdin dünya ise dünya kadar derdin var
Yüreğin sıcak ise her mevsimde örtün var
Sevmeyi öğrenmişsen her gönülde yurdun var
Ne kadar sevildinse ancak o kadar varsın.
Düşmanlık besleyenin duyduğun her söz oktur
Affetmeyi bilmeyen derdi daima çoktur
Hoşgörü aynasında suçun büyüğü yoktur
Yargıca götürmeyin, kalemi vicdan kırsın.
Mustafa HOŞOĞLU
29.09.2020
Kayıt Tarihi : 29.9.2020 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
teşekkür ederim, eksik olmayınız
Sevdalar iki türlüdür. 1) Gayr-i meşru olan kara sevdalar. 2) Meşruluk çerçevesinin dışına taşmayan ve Allah-cc-ın koyduğu vasat ölçüleri aşmayan ak sevdalar. Dünyada ve Türkiye'de şu anda kara sevda davasına bakan fazla savcı ve hakim yok ama ak sevdalar ve onları fiiliyata döken bahtiyarlara iddianameler hazırlayan pek çok savcı ve onların kalemlerini kıran yine pek çok hakim var ne yazık ki.
Dünya nimetleri de iki türlüdür. Birisi, helal olanlar ikincisi ise haram olanlar. Bunların her ikisi de insanları denemek ve sınamak için verilmiştir. Kim bu nimetlerden Allah-cc-ın koyduğu meşru ölçüler muvacehesinde istifade edip şükrünü hakkıyla eda gayreti içinde olursa o iki cihanın saadetine nail olur. Haram kategorisine ilgi gösterenler ise iki cihanda bedbaht olurlar.
Yol tarif edenler pek çoktur da bunlardan birçoğu yolun doğrusunu değil eğrisini tarif edenlerdir. Yolun doğrusunu tarif edenler ise başta Allah'ın son kitabı Kur'an sonra da Allah'ın son peygamberi Muhammed-sav-dir.
Gül kokusu ile aşkın bir alakasının olmadığını daha önce söylemiştik. "Kollar sarsın" mevzusu dini içerikli bir şiire hiç mi hiç yakışmamış.
Herkesi sevmek ve herkes tarafından sevilmek bir münafıklık ve yalakalık alametidir.Zira Allah-cc- bizlere kendisini ve kendisinin dostları olan nebileri, velileri ve muttaki, salih mü'minleri sevmemizi emrediyor. Kendi düşmanları olan başta koca şeytan ve avenesini ve de cümle insan şeytanlarını ise hasım bellememizi müteaddit ayetlerinde bildirip uyarıyor.
Allah-cc- kitab-ı keriminde hangi suçların büyük hangilerinin küçük olduklarını saydıktan sonra"SİZLER BÜYÜK OLANLARINI TERK EDERSENİZ KÜÇÜKLERİNİ BEN KAMUFLE EDİP ÖRTERİM!" buyuruyor. Allah'ın hoş görmediğini hangi mü'min ve Müslüman hoş görebilir ki Mustafa hoca? Ayrıca onca zulmü irtikap eden ve onca kebaire imza atanları tövbe etmediği müddetçe Allah bile af etmezken zulme uğramış onca mağdur mazlum kişi neden mahkeme-i kübrada onlardan davacı olup da haklarını istemesinler söyler misin? Adil-i mutlak olan Allah onlara böyle bir hakkı tanırken sen niye tanımak istemiyorsun acaba?
teşekkür ederim, eksik olmayınız
TÜM YORUMLAR (3)