Gözlerimde infilak edince
Kördüğüme asılan sözler
Diz vurdu gidişine
Gönlüme devrilen bekleyiş
Dostu düşmanla harmanladı
Cehennem tozunu yutturan bu köz
Bekleme tenime değen gözlerim
Bülbül figanında dikenleşti yollar
Sanki kalkışa hazırlıksız bir beden
Gözlerime halat mı bağladı
Kulağımı kurşunluyor siren sesi
Denizi yağmur sanan hercai bakışım
O ben miyim parmak sayımı aştı vapurlar
Gitmeyen ayaklarına çoğalınca kaldırımlar
Harcanmışlığımla parçalansın suskunluğun
Göz kıyımda yol haritanı parçaladı ay
Karanlığa düşen gölgemde arama
Yocu ettim iskeleye koşan bekışlarla
Fani ötesine vuslatı
Duygu krizimde emboli
Beden atlasımı bozan rüzgarın ses hızı
Gözlerimde gezinme yar
Ten uyanışıma sarmassa kokun
Nefsime dökülür ayrılığın kaynar suyu
Adına dönmemek için
El koynunda uyur düşlerim
Ulak ol efkarımı dağıtan bulut
Yıkıntımın onarımında boşvermişlik
Bekleme gelir diye
Senaryosunu yazan yaşanmışlık
Azap vurma çağırışımın dili
Unutmaların voltasında
Sol yanımın yosun tutan sürgün sevdası
Telsiz sazın mızrabı
Hükümlü yarım bir ileri üç geri
İsyan yaşlarıyla beslenen ayrılık
Çekil git
Serme hüzünlenmiş eteğini
Git karşımdan
Yerin yok küfürlü geçmişinle
Çekil karşımdan
Mezen yok gönlümde
Yerin yok çile yumağımda
Seni düşünüyorum bulut gözlüm
Aklıma gelince yakıyorum bu şehri
Gün dğumuyla gelesin diye
Ay ışığında yakıyorum geceleri
Uyuyan gözleri uyandırıyor naralarım
Yıldız kadehine döküldükçe dökülüyor
Dilleniyor mitolojik aşklar
Seni sevdiğimi anlattıkça
Tek içiyorum biriktirdiğim sevmeni
Bülbülün dilinde masallaşsa da aşk
Kovanda özü olsun diye korkmaz çiçek arıdan
Tan vakti vurunca dil özüme
Koza düşürür çınar
Sabır sarmaşıklarım tutunur göz nilüferime
Kalbimin kasım ağrısı
Kapılsanda mevsimin döngüsüne
Bırakma buz kırıklıklarını temmuz gülüşüme
Sonsuzluğu soluyan aşk
Yıksanda yaksanda gönül gemilerimi
Çığ düşse de yalçın dağların karı
Kardelenin özleyişi özneleşmiş yar izimde,
Toprağa boyun eğen beden dilim
Ayazı vurma umut giydirilmemiş sözlere
Bıkkınlık tatsızlığın kapanıdır
Bel büken alfabeni yırt nisan gözlerim
Gecenin siyahını siliyor
Sabahı tebessümüyle kucaklayan yasemenler
Tutsaklığın kelepçesi erosta
Susuzluğunu giderir yürek duasında
Söylerse sevmeleri güncelenmiş gün belleği
Sözlerin sıcaklığı eritir ayrılıkları
Gizli bir el buluşturur
Zaman ötesine taşınsa da kavuşmaları
Nur ışığıyla ışıldar sır sular
Gülşene döner düşe sızan hayaller
Yüreğimden sökülemeyen yar
El dili şakşaklasa da sensizliği
Can suyumla kabaracak kainat mayası
Ayrılıkların şakağını vuracak vuslat
Yağmurun gözyaşında doğunca güneş
Zamanın damarlarından akıp gelecek bahar
Kayıt Tarihi : 6.12.2009 04:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!