Gönlümde bir Ah, ya Rasûlallah!

Okan Karakoç
2

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Gönlümde bir Ah, ya Rasûlallah!

Ah!
Ya Rasûlallah, ah!
Aynı güne gözlerimi açıp Mekkede bir sabah;
Aynı güneşe bakamadım seninle, ah!
Varlığınla aydınlanan soğuk, sisli geceye,
Soramadım; ışığının kaynağı ne diye, ah!

Öyle yanık bu gönül, gönlümde Nur-u Gül.
Her doğan güneşte Gelsen, ah! diyor bu can bülbül...
Dile gelse haykıracak, bir menekşe, bir sümbül;
Karanlığı ay kıracak, bekliyor, gökten bize bir kez gül! ..

Neyleyim sensiz dünyayı, boğulurken aşkın şerbetinde.
Seni buluyorum, gözlerim yaşlı, ağlayan gecenin kasvetinde.
Koca cihan hasret, derdi derin, senden ırak gurbetinde.
Yılları asret, koşsun âşıklar, sönsün kalpler heybetinde...

Ah!
Ya Rasûlallah, ah!
Bir gelişin vardı dünyaya, sanki her bir misbah;
Yandı aynı anda, dağıldı yere göğe,
nurun öyle bir nurdu, ah!
Yıldızlar rahmet oldu, pencerenden şavk doldu;
Ay parlıyordu, sema ışıl ışıl,
nurun öyle bir nurdu, ah!

O gecenin sabahında, devesiyle Mekkede bir şair bedevî.
Toplanmışlar etrafında; okuyor şiirini, ak sakallı bir uzun servi.
Haykırıyor pervasızca, gece çölde gördüklerini, mucizevi;
Haykırılmayacak gibi değildi ki ya Nebî,
sarıyordu ışığıyla yıldız yağmuru, ayın nuru, şehirdeki her bir evi...

Bir bulut vardı hani, bulunup kervânında, giren bu mısraya.
Gölgen oldu ani, yürüdü yollarında, Mekkeden Busraya...
Çocuktun daha, nasıl bildi, nasıl haber saldı Bahiraya?
Öyle nur saçıyordun ki ya Nebî etrafa;
değil bir bulut, bütün alem sana varmaya, dizilmişti sıraya...

Ah!
Ya Rasûlallah, ah!
İblis dâhi çaresizdi, yaklaşamadı şanına günah,
Çareyi kışkırtmakta sezdi, nasıl kıydı o kalbe, ah!
Bırakmadı peşini zalim şer, giden yolda hicrana.
Göğüs gerdin üçer beşer, ümmetine miras dinin uğruna,
sığmayan her vicdana...
Nasıl öder vefa borcunu bu canlar sana, ah!

Peygamberlik emrolmadan, el-Emin oldun halkın dilinde,
Gelmedi, gelmez sen gibi kusursuz örnek dininde...
Kabe taşları dâhi haber saldı ismini, üzerlerinde.
Oysa inanmayanlara birer masaldı,
Tek dertleri vardı putlarla inlerinde;
amansızca boğmak mübarek cismini, sen dolu kinlerinde...

Daraldı ruhun; şehir memnun, yaklaşırken hazin sonuna...
Uzaklara koyuldun, merhamet sordun, Taifin hain yoluna...
Günlerin en ağırıydı, umut yine Hakktı, sığındın duana.
Sabredemezdi senden başkası o güne, o vurguna;
Sabreden zafere kavuştu (1) , göründü Mirac ufkuna...

Ah!
Ya Rasûlallah, ah!
Duandı her daim, kuşandığın en büyük silah.
Silahının direği Bismillah, duramazdı karşısında kâfir, ah!
Bulunmazdı işkence lûgatında, beşerdi katında her esir.
Yok bizlere senden güzel tesir,
merhamet abidesi el-Beşîr, en-Nezîr, ah!

Aştın Hicret yollarını, şükürdeydi Medinede her zerre toprak.
Ulaştın Ensara, nur iniyordu geçtiğin dağlara, sağanak sağanak...
Çöktüğünde Kusva, atıldılar heyecanla; Bu arsa bu yolda feda!
Hayır! dedin, verdin haklarını; çünkü sen en cömert, en hak...

Melekler Arşa yükselip ilan bulduğunda, İslamiyetin ilk zaferi;
Amcan Abbası da esir almıştı, seferlerin en yücesi, Bedir seferi...
Sızlandığını görünce çözdüler iplerini, Hak yolun mücahidleri.
Olmaz! dedin, Böyle olmaz. Öyleyse hepsininkini çözün...
Çünkü sen; Adalet Peygamberi, Rahmet Peygamberi...

Ah!
Ya Rasûlallah, ah!
Pak ruhundu, ak nurundu kâinata en büyük felah!
İndin mi çöllere, selam dururdu huzurunda bütün feza, ah!
Hasretin çığ gibi, âşık ümmetine ağlamak mübah.
Şereflendirdiğinde Ehl-i Beyti, yetişemedik Arza,
Varamadık Ashâb-ı Kirâma, Nur-u Beyzâ, ah!

...

Şimdilerde buralar alabildiğine sensiz.
Sevrde örümcekler sakin, kuşlar sessiz.
Hüzün bırakıyor develer, geçtiğin çöllere.
Bulutlar hüngür hüngür, gam akıyor göllere.

Ve ümmetin, ey Sevgili...
Hiç göremeden sana böylesine âşık ümmetin... (2)
Onların kalplerinde, kapanmayan bir yara...
Gün geçtikçe artıyor, gittiğinden bu yana...
Gül yüzüne kavuşmak, ümmet için tek rüya...
Aşka sabretmek gerek, mâşuktan yana yana...
Fâniliği tamamlayıp varınca mezara,
Senden tek dilekleri, çıkınca huzura;
Şefaat ya Rasûlallah...
Şefaat ya Habîballah...
Şefaat ya Nebîallah...
Ah, ya Rasûlallah...
Ah...

(1) Sabreden zafere kavuşur. (Hadis-i Şerif)
(2) Beni görmedikleri hâlde bana iman eden ümmetimi görmeyi çok isterdim. (Hadis-i Şerif)

(20.01.2012)

Okan Karakoç
Kayıt Tarihi : 17.4.2012 15:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kadriye Danacı
    Kadriye Danacı

    Şiiriniz deki anlatım; yazdıklarınızı görerek yazmışsınız gibi bir izlenim yarattı. Ne mutlu size.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Okan Karakoç