Sor gönlüme, ahh güzeller sultanı,
“Ben bilmem, bu kördüğümü çöz!” diyor.
Söz dinlemez, inanmazsan gel tanı,
“Olmazsa git mezarını kaz!” diyor.
Gecesi sen olmuşsun hep; günü sen.
Unutmuş tüm geçmişini; dünü sen.
Kayıp etmiş yolu, izi; yönü sen.
“Mecnun gibi çölden çöle gez!” diyor.
Deli gönül hükmetmiyor kaleme,
Derdi büyük, çeviriyor vereme,
İbret alıp hiç bakmamış Kerem’e
“Ferhat’ın çektiği sana az!” diyor.
Bir gülüşün için bir ömür bekler,
Bir çift göz ki dayanır mı yürekler?
Nur cemalin bir girdaba sürükler,
“Boğulsan da yare doğru yüz!” diyor.
Yitirdi kendini hilal kaşında,
Gündüz hayalinde, gece düşünde,
Deli divaneye döndü peşinde.
“Geçti, gitti ömür, davran tez!” diyor.
Ben tükendim çabalıyor o hala,
Yalpalar durur; bir sağa, bir sola,
Yürümekte zorlandığı bu yola,
“Devam et, sonu ne olsa düz!” diyor.
Yaralıdır gönül, ağır yaralı,
Bulamıyor tutunacak bir dalı.
Zorluyor bu hali ile Ünal’ı
“Dağa, taşa git ismini yaz!” diyor.
Kayıt Tarihi : 25.7.2019 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!