Rızâ-i Bârî’den çıkarak yola;
Kur’ân’a bir ömür, verdin Gönenli,
“Allah” diyen, zengin fakir her kula;
Gönlünü post edip, serdin Gönenli…
Kendini yıllarca, yollara vurdun;
Beytullah hasreti, dinmedi sende,
Kalbinden Kâbe’ye bir köprü kurdun;
“O nûr”, bir an bile sönmedi sende…
Hidâyet sebebi, oldun sellere;
Yüzbinlerce insan, feyzine daldı,
Gör ki; bir damlaya hasret çöllere;
Ektiğin fidanlar, şimdi kök saldı…
Üstüne doğmazdı, güneş seherde;
Nefsine hükmettin, gâfletten yana,
Ne bahtiyarsın ki; Rûz-ı mahşerde;
Câmi kubbeleri, şâhittir, sana…
Sordum, seni bilen nice dillere;
“Cenab-ı Hakk dostu, eren” dediler,
“Dul, yetim, genç, yaşlı, nice ellere,
Hakk’tan aldığını veren dediler…
Cennet bahçeleri, kabrine indi;
Takvâ güllerini, derdin Gönenli.
Allah’a kavuşmak, tek emelindi;
Sonunda murada erdin Gönenli…
(1992)
Cengiz NumanoğluKayıt Tarihi : 26.12.2010 15:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)