öznesi yüklemine devrik satırlarda
günyüzüne çıkarttık
zeytindalını
zarfını hiç açmadan
el diline yamalı örtüler aldı
güne karşı keserek nefesini
bir kaşıkta boğdular
tek yürekliliğimizi
takvimler düşürecekti ayrı yapraklarını
yalnız uyuduğumuz dünler
dizilecekti önümüze
acınızı çıkartın diye
her sabah pencereye çıkıp
köşebaşından bakışını bekleyecektim
işe gidişlerinin ayrılığını
akşam dönüşlerine vuslat eyleyip
sen turuncuyu sevince
ben al yanağıma sarı sürülecektim
yeşil örtüde uyumak isteyince
sarıyı mavimin kucağında beleyecektim
kelebek duası etmişler başımıza
göğe gümüş zerdaliden yıldız dokurken
bir gecemiz bile ermedi sabaha
karardı göğ/s/ümüz çiğli yaprak altında
sonra söktüler yağmurun kalbini
şimşeklerin adresi değişti
ben diye sarıldığım sen
onlardan oldun yakıp bizi
çok zaman geçti üstümüzden
acım dururken sarı ışıkta
postacıların yolunu gözler oldum
vuslatı olmayan sabahtan akşama
takvimler yaşlandı
çıkmamış acısıyla gebe
kurudu kapımızdaki begonviller
sustu saka, örtüldü tüm pencereler
zarfını bana açtırdın
sana yolladığım mektupların
ne içindeki zeytindalını gördün
ne de solan çiçeklerimi
Kayıt Tarihi : 22.3.2014 03:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!