-Yüreğimizin bodrum katında
Işıklar sönük-
Gıcırdatmadan kapatmışken akşamın kapısını
Uçurumlara bakan pencereler açık kalmış
Gece dökülüverdi üzerimize
Kalbimi kırdın yüreğimi kor ettin.
Zulumkar oldun beni candan bezdirdin.
Ben seni sevdikce sen hep naz ettin.
Dost olamadık neden dostca biz ikimiz..
Aramadın bir kez olsun hatrım sormadın.
Devamını Oku
Zulumkar oldun beni candan bezdirdin.
Ben seni sevdikce sen hep naz ettin.
Dost olamadık neden dostca biz ikimiz..
Aramadın bir kez olsun hatrım sormadın.
Öncelikle geç kalmamın özrünü sunuyorum. Yokluğumda eklenmiş olmalı sanırım...
Çocukken çok korkardım bodrum katlarından. Hala da sevmem.Gün görme, ışık sızmaz...
Hadi şimdi sıkıca kapatın gönlün bodrum katının kapılarını. Ne güzel, ışıklı katlarındaki pencerelerinde rengarenk çiçekler yetiştirmek varken...
Umutlar bulanmasın. Hep duru kalsın ki gerçekleşsin. Kutluyorum içtenlikle ve sevgimle Canan hanımcığım. Nicelerine....
harika betimlemeler harika dizeler tebriklerle
yine muhteşem bir çalışma okudum usta kaleminizden ..başlık dahi bir şaheser...tebriklerimle tam puanla listemdeki yeri hemen alıyor..
Yarın diyorum yarın
Gecenin ıslattığı sokaklarda
Bulamadığımız kelimelere rastlasak
Toplasak kaldırımlara atılan harfleri
Yüz üstü geceye düşmüş yüreklerin duvarlarına
İllegal yazılar yazsak
Kurşuna dizsek iflah olmaz hüzünleri
Ve tamamlansa alfabemiz
Umutları su bile aklamıyor
Bu sular neden bulanık…
Şimdi kim yakacak ışıkları............//
Şiiri okudukça,şiirin başlığına takılıp kalan beynimin üzerine çöken o kalın sis perdesi, yavaş yavaş aralanmaya başladı..İçimden geçense;
Böylesine karamsarlığı işleyen,her hecesinin altından binbir türlü muamma fışkıran,insanı kendi yüreğinin içine mahkum edip,şiirdeki hüznü,acıyı hissettiren,o duyguları yaşatan, oldukça etkileyici,derinliğine inildikçe insanın gerçektende içini ürperten düşüncelere zorlayan,ismiyle karekteri bire bir örtüşen müthiş bir şiir.Ben değerli şairemiz Canan Hanımı ve bu çok güzel şiirini gönülden kutluyor,selam ve saygılarımı iletiyorum.
Yüreğin en derin yerinde bodrum katına sessizce bırakılan hatıralara ışık değmiyorsa artık tıpkı bırakılan eşyalar gibi zamanla onlarınında üzeri tozlanacak ve konduğu yerde unutulacak..
taki bir el pencereyi aralayana o acı izleri silene kadar ,bu kez eller parçalayacak karanlığı ,bahar kollarında taşıdığı çiçekleri savuracak dört bir tarafa..!
Evet yarın HEMEN YARIN daha da geç olmadan olmalı. Kaldırıma tesbih taneleri gibi savrulmuş hüzünler ayaklar altında kalmalı..hak ettiği yerde..!
Ve harfler sevgiyle tamam olmalı..
işte o zaman dupduru yapar yürekten akan gözyaşı tüm bulanık suları..!
Sen yakacaksın adaşım sen o ışıkları.
Yüreğin yeniden aydınlanacak ...!
İçtenlikle kutluyorum sessiz hüzünlerin sindiği bu güzel şiiri ve adaşımı ..nicelerine ++
Sevgimle
Kerrat cetveline tayini çıkmış bir matematik öğretmeninin tramvayda misap boncuğunun yanına oturduğu akşamüstleri Galata'da çingeneler gül satmayı unutmuştur...
Tarihçilerin yalancısıyız biz,umutlu kedilerin ciğercilerle cengine şahit olmuş okyanusun hükümran uçan balıkları...
Direksiyonda ehliyetsiz ve bol alkollü bir dize mesnevilerle çarpışmış,üç beş kafiye göz altına alınmıştır...
Kekeme bir müneccimden üç mevsim dinledim kışın türküsünü,zamana çoktan kar yağmıştır...
Geçmiş zamanları ,ve buna anılmasa da anı dyorlar artık,hangi mumun alevinde parafin kokusuyla duyumsamışsa Faust,öylece yükselmiştir göğe...
Takvim yapraklarıyla kopanlar insan yaralarıdır aslında bazı bazı...
Biri söylesin gerçekten,yoğun gül aydınlığında kör terennümlerde kim yakar bu ışıkları...
diye bende bölüm bölüm-belki çok aykırı belki yerli yerinde- ama ille böyle çağrışan şiiriniz için bir şiir sever olarak dehşetle teşekkür ediyorum...Sonsuz kutluyorum sizi...Saygılar sunuyorum...
Hani bir not ritminde olsun bu da : Çağrışım değerlerine bırakılmış dizeler birbirine uğradığında şiir,çok şiir oluyor...Tekrar teşekkürler ve saygılar size...
yüreğinize sağlık, bu güzel şiir için kutluyorum sizi, tebrikler canan hanım
Oysa masallar vardı delicesi mavilerle süslü
Baharın kollarında bekleyen rengârenk çiçekler
Ve ışığı solumak vardı ciğerlerimize kadar
Ellerimizi uzatıp ta gökyüzüne
Parçalamak vardı karanlığı
hayat bazen mutlu yapar insanı bazen mutsuz,
kimi zaman umut dolusundur,kimi zaman çıkmaza düşmüşün,
hayata dair anlamlı mısralar,
yüreğinize sağlık.
Canan hanım,
Uçurumlara bakan pencerelerden gece döküldüğü gibi üzerimize, sabredersek, sabah güneşi de dolacaktır, hem en kesintisiz parlaklığıyla...
O zaman, o güneşin ışınları, bodrumlarına kadar sızacak ve aydınlatacaktır yüreği.
Karanlıkları parçalamak için, ellere gerek yok, ışığı kimin yakacağı da sorun değil, sadece sabahı beklemek yeter...
Çünkü, nasıl olsa, her gecenin sonunda bir sabah var.
Kaldırımlara dökülmüş harfleri toplamaya da gerek yok; zira, bu şiiri yazabilen yüreğin sahip olduğu harfler, çok şey anlatmaya yeterli bence...
Tek sorun, bulanık olmayan bir suya ulaşabilmek...
Çok güzel ve derin anlamlar içeren bir şiirdi,
kutlarım efendim,
sevgimle ve saygımla,
Ünal Brşkese
Gerçi böyle bir eve henüz sahip olmadım ama Romanlarda çok rastladım bodrum katları ve tavan arası ile ilgili betimlere. Bu mekânlar hep kullanım dışı eşyaların depolanması işine yarayan bölümlermiş gibi genel bir kanaat uyandırsa da bazen evin küçük kızının saklambaç oynadığı gizli ve gizemli dünyası da olabilmektedir. İşte bu küçük kızın serüveninin şiirde akışı….
Bu açıklamalardan sonra gelelim şiirdeki ışıksız bodrum katına;
Geçici bir bedbinlik, belki biraz şikâyet, biraz da sesini duyurma teması olarak kullanılmış bir isyanın, aydınlığın çekiciliği yanında karanlığın içinden çekip çıkarılmak istenilen hatta çıkarılan umut yumağını buluyoruz.
Olması gereken de bu zaten, her türlü güçlüğü, olumsuzluğu akıl ile yenmek temelinde gelişen, ironilerle süslenmiş şahane bir duyumsama.
Yani karanlığa bir ışık, bakın diyor şair, ben bir ışık yaktım, birer tane de siz yakın ve bütün dünyayı aydınlatalım.
Ben varım diyorum, şiir okumanın mutluluğuyla, kutluyor, başarılar diliyorum sevgili Canan Akpınar. ..
Bu şiir ile ilgili 52 tane yorum bulunmakta