4-5 yaşlarında var mıydım, yok muydum bilmiyorum. Bağlama'da ki tarlamızda babam çift sürüyor, Necip mustafa rahmetli de biraz yukarda, sınır tarlada. Hiç aklımdan çıkmaz çift sürerken bir ıslıkla tıslama arası bir sesle yönetiyordu ki ta uzaklardan duyulurdu o ıslık sesi.
Babamın tütünü bitmişti. Acı yavşanla lülesinin (pipo) ziftini kazıyıp içti. Kesmemiş olacak ki beni eniştesi Necip Mustafa dayıya tütüne gönderdi.
Mustafa dayı oturmuş dağ çayi içiyordu. Allah rahmet eylesin Bir bardak da bana doldurdu.
O sırada baktım ki dişinde bir cisim var. Sanki delik gibi gözüküyor.
Çocuk aklı: A musda dayı dişini kurt yemiş, dedim.
Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
Ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
Ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
Rengarenk ve az sonra gidecek görüyorum
Ve ben yağmurlar altında bir yolcu
Islak yorgun tutkulu yürüyorum
Devamını Oku
Ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
Ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
Rengarenk ve az sonra gidecek görüyorum
Ve ben yağmurlar altında bir yolcu
Islak yorgun tutkulu yürüyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta