Gölgeye gittik / iki kişi / mavi oda

sessizlik doluyor
odalar bir başına
çocuklar küsmüş oyunlara
izmaritler büyüyor
kül tablalarında

gördüm evet
nasıl sıcaksa
sigara ucunda ateş
öyle sıcağım sana

düşün
tüm kederler nereye
kim alır ellerini
nereye saklanır

uyuştuk
sayfalara sığmaz kalemler
bizden daha özgürler
biz düşündüğümüzü
onlar bildiklerini yazıyorlar

kitap demiştim
çocuklar okusun diye
yazamadım
göz yaşım yok diye

| herşeyi bir yana bırakıp..ikimizin olduğu mavilere boyanmış odada..hesapsız ve korkusuz birliktelik..
sıvanmamış üstümüz yeni yapılmış duvar kadar çıplağız ve saklamıyoruz hiç bir yerimizi..dünya bom boş..biz dolduruyoruz içini..ben sana hayallerimi anlatıyorum..sen öyküler yazıyorsun ondan..şimdi okumayı bırakıp düşün..kim istemez iki kişi olarak sevmeyi ve öyle özgürce ölmeyi..terden yapışacak tenin sadece..bu erotizm değil..iki insanın en koyu en yalın hali..şimdi tutmasınlar bizi..düşmeye devam edeceğiz..onlar zirvelere cıksınlar..aşağıları bir biz göreceğiz..şanslıyız.. |

biliyormusun
unutmuşum ağlamayı
gülmek haybeye
taksam birine kafayı
diğeri olmadan olmuyor

yanıyor
kıllı ellerin cocuk yanı
çocuk sancı
çocuk acı
kokunu düşürdüm
içimin harmanı

şimdi elveda deme
saçlarına düşüyorum gizlice
içime cekiyorum seni
kendimden bile gizlice

| gölgeye gidiyoruz |

güldük
sen sırtını dönmüştüm
ip gerdik ellerimize
çalışıyor sanıyordun
içimi kurutuyordum sessizce
iyi ki dokunmadın
ağlayacaktım yüksekte

sonra
paylaşamadık seni
akşam ettik
gölgeye gittik
üşürken
seni düşünüp hayıflandık
soba üstü kestane
renklerimiz değişip
ayva göbeğinde ısındık
ısırdım
soluğum kulağımda
aç cocuk kadar sabırsız
doymuş çocuk kadar güleç

anne olmaz akşamdan
gül beklerdik sabahtan
ağlatan
ısıtan
sana bakıyorum
duyuyor musun

kaç bakış düşürdüm yüzüne
baktın
anlamadın
ağır gelmedi içine

dur şimdi gitme
kokun kaldı ciğerimde

sana adam bıraktık
küçük beben etsene
hayat gibi
dilenmeyelim senide

hırçın şimdi elleri...

18.09.2004