şeffaf et parçası üzerine
denkleşmiş hayatlar
yazıyorum kendimce
kaybedip gidenlerin ardından
herzaman yakılan
ağıtlar yerine
sövüyorum
sonuna kadar
tanrının fahişe hurilerine
varan sevdiklerimin
ayinlerini yapıyoruz şeytanla
bu gece
yalnızlığın kapısını çalıyoruz
insanlarla
saydığım hertürlü filozofa
pul koleksiyonu yollar gibi
becerir atarım bir kenara
pesimist bir halle
melek rolüne girdim
sarsılmış inancıma
yenilerini ekledim bu gece
ve bu gece
insanlıktan istifa ettim
sanki varmışım gibi
oraya buraya nokta koydum
samimiyetsiz
başlangıçlar yaptım
ununu koyduğum hayata
fırınlanmış kalbimi sundum
sustum
tek başıma yalnızlığı seyrettim
sanki ne varmış
ne yok muş
döktüm savurdum
geçmişi geleceği...
iltihabı tıkadım
akmasını engelledim sanki dışarı
neyim neciyim
sorgulamadım bu gece
dikelen heykeller gibi kazulet
orospu çocukları gibi
piçim işte
karşımda anam ve babamla
sözdüm,sövdüm durdum
yine gelmişe geçmişe
sana bana herşeye
kapının önünü temizledim hayattan
kalanları yastık altı yaptım
halı altı olup
süpriz olmasın diye
ve hayellerimin hepsini
tablaya atıp
yaktığım hayatı
söndürdüm orada
ve ben
oraya buraya nokta
koyarken
yalnız sana koymadım nokta
çalıştığın yerin önünden
geçip dururken
yosmalığından sokak
süslenmiş
kerhane sahibi sen
kimsin bilmem ama
iz yaptın;
sen tanınmadan
GÖLGEMDEKİ yabancı
25 MART 2009
Ece ÖzdemirKayıt Tarihi : 27.3.2009 13:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!