İstanbul burası
Sokaklarında bir yığın sessizlik
Kopmuş birbirinden gönüllerce uzak
Bir muhabbette kilitlenirmiş odalar
Yıllara sığmayan anılar! .....
Yazılarıma şiirlerime merhaba..
Günler geçiyor...
Bir Haziran,
yaz başlangıcı sayılır
Doğada, böcekler, kuşlar
Mutluluk şarkılarını söylüyorlar
Doğrusu herkes kendi yoluna
Selam geçen günlere
Dostluğa, arkadaşlığa
Saraylara giden
Sıra sıra ağaçlara...
Herkese selam
Genç annelere,babalara.....
Çocuk koşturan ninelere
Geçen yıllarıma...
Yaşlı ağaçların duruşuna
İnsanların durmadan koşuşuna
Satırlarca uzanıyorum.
Gözlemlerimi gelecek nesillere yazıyorum
Karşımda ‘’Çevre Koruma Vakvı’
Çöpçünün tekerlekli arabasının
Sesleri kulağımda.
Çöpçü, topluyor düşlerini
Bankların birinde iki bayan
Ellerinde defter veya bir şey.
Yazıyorlar,veya da okuyorlar.
Bacak bacak üstünde
İçlerini havalandırıyorlar.
Herkes kendi yolunda
İstanbul burası
Selam Anadolu’ya..Ana yurda.
Birazdan büyük parka ineceğim kaldırımdan.
Karşımda ıslanan çimler gibi büyüyorum
Çiçek tozlarına doyarken
Karadenizi özlüyorum.
Geçmiş yıllarda
‘’Zeytin meytin yesek de gelelim derdik
Geldik ya İstanbul’a.
Bu gün kaldırımda
Ulu çınarlar
Hanımeli ve yıllanmış duvarlar...
Parkın girişinde bekçiler duruyor
Ücret mücret yok
Binlerce ağaç.
Diplerinde çimenler, çiçekler
Birlikte yaşıyorlar.
Nasılsa aşınmazmış caddeler, sokaklar.
sevgililer kol kola
Bir dilenci,başında kaldırımın
Önünde bebesi, arkasında diğerleri, Kol kola
Taşlar da kıskanır bir birini.
Saray Burnuna daha varmadan
her alanı gezdim
Birbirini ayırmadan.
Çöp kutularını gördüğüm zaman
İnsanları izledim
Bisikletli görevli tur atarak
Uyarıyor...
Böylece
Mutlu olur insanlar.
Saray Burnunu görüyor gözlerim
Oturduğum banktan
Şimdi Eminönünden Karaköy ’e uzanacağım.
Tepe başına gittiğim zaman
soluk soluğa yaşayacağım.
İstanbul burası....
Anılarımda kalacak,
Derken.....Sirkeci’ye.
Araba, maraba da yok
Mersedes veya Bora.
Olsa da, Anadol, Brodvay,
Adımlarım güçlü her zaman
Sirkeci’de balık ekmek aklımda
Yarım ekmeğe balık,
Bir tutam da soğan.
Yağa, kire aldırmadan
Yedikten sonra
Yan büfeden
Dört buçuk milyona
Kemençe kaset....
Yürüyüşe devam...
Nasılsa anılarda kalacak,
Bir yarım balık daha
Galata köprüsü mü dayanır?
Karaköyde kaldırımlar.
Aldığım güçle
Dayandım yokuşa.
İnanın bakmadan sağa sola
Çıkmışım Tepe başına.
İstanbul GÖLGEDE
Ben ulusumun gölgesinde yaşadım yalnızca.
Şimdi ben
Yarınların
Gölgesinde yaşıyorum
Mutlu yarınlara...
Yaşar ÇiçekoğluKayıt Tarihi : 17.12.2009 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!