Biri olma ya da birine ait olma eğilimini gösteren özgürlüğün sınırlandırılmış biçimi olarak tanımlanabilen gölgede özgürlük.
Günümüz hayat koşollarında karşımıza çıkmakta. bu kavram insanımızı edilgen durumua düşürülerek başkasının üzerinde dilediği gibi renk dökme fırsatını doğurur.
Bu renk dökme kişinin kendi gölgesinde bıraktığı kişiyi ileride her türlü oyunu sergilemeyi kendisine uygun bulur.Gölgede kalan kişi ise kendi olmayı reddedip gölgeye ait olma özgürlüğünü kazanır ve aynı zamanda beşeriyetini gölgesinde kaldığı kişi adına kullanmak zorunda kalır.
Kişi her türlü eylemi gölge adına yaşar ve ait olduğu grup üyelerini de bu yöne doğru sevk eder. kişi gölgesinin altında yaşadığı insanın,özgürlüğüyle özgürdür. ve özgürlüğünü de onun adına kullanır. peki başkasının gölgesi altında kalan kişinin renk dökme becerisi tecelli bulur mu? ya da bulsa da ne kadar devam eder?
Bunu sorguladığımızda başkasının gölgesinde özgür olan kişi kısa vadeli çıkar elde etme yolundadır.
Kısa vadede gölgede kalıp hedefine ulaşma eğilimini gösteren kişi kısa vadede kişiliğine darbe indirir. toplum arasında dürüslüğü' renk dökme kişilik' diye bilinip bu tip insana pek itibar edilmez.
İkinci bir gölgede kalma kişi vardır. o da başkasının gölgesinin altında kalıp yine kısa vadeli bir çıkar eğilimini gösterip ama gölgesinde kaldığı kişinin özgürlüğüyle özgür olmayan 'ben merkezli kişidir' bu tip insan toplumda 'türlü renk döken kişilik' diye tanımlanır. bu kişi toplumda güven yaratmayan kişidir.
Üçüncüsü ve son kişilik ise kendisi olup özgürlüğünü başkasının gölgesi adına kullanmayan ama ondan yararlanan, uzun vadeli çıkarları gözeten kişiliktir. bu tür kişilik toplum arasında 'rengini döken kişi' diye bilinip ona göre değer biçilen ve ona güven verici telkinlerde bulunulan ve aynı zaman da kısa vadeli çıkarlarından mahrum kalan kişidir.
Bu üç kişilik,gölgede özgürlük arayanlar olarak tanımlanırken toplumda yer edindikleri konumuda belirlemiş olurlar. Nitekim çağlar boyu süre gelen ve aynı zamanda herkesin az çok yer edindiği gölgede özgürlük gerçeği, günümüzde hala devam etmektedir.
Fakat bu kavram ne yazık ki çoğu zamanlarda kişiyi buhranlara sürüklediği de oluyor.Diyojen'in ' gölge etme başka ihsan istemez' söylemi bu bağlamda kişi için gölgede özgürlük olmaz gerçeğini vurgular nitelikte.ve aynı zamanda insan hayatına olan olumsuz etkisini dile getiriyor.
kişi belli bir çıkar gözetse de asıl hedeflediklerinin gerisinde kalır. çünkü bu tür bir ilişki anlık iletiden başka bir anlam ifade etmez. önemli olan sonucun kişi için nereye varmasıdır.
lakin kişi gölgedeki özgürlük altında hak arayışından hak arama vasfından hapis olmuştur. O kişinin özgürlüğü gölgesinde yaşadığı insanın buyruklarıyla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla hayat boyu gölgede yaşam olamayacağına göre hayat boyu birilerinin özgürlüğüyle de özgür olunamaz.
Çünkü gölgede özgür olan kişi gölgesinin altında yaşadığı kişinin özgürlük sopası gibidir. gölge sahibi kişi, istediği zaman özgürlük sopasını başkasını sırtına indirebilir.yalnız sopasını vurduğu kişi incinmez aynı zamanda özgürlük sopası da incitir.
bu anlamda gölgede özgürlük aramak kişi için:
özgürlük,zaten kişiliğimin sakat tarafında yer alır' ifadesini kullanır. dolayısıyla gölgedeki kişi için özgürlük ' özü görmemek ve ama aynı zamanda kendini başkasında görmektir.'
07 10 2005
Ali ork...
Kayıt Tarihi : 25.10.2005 18:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!