Gölge Şiiri - Yorumlar

'Altındadır' 'katındadır' kelimeye daha fazla anlam yükleyip, zenginlik katmış...

'altında' katında' şekinde yazılsaydı tek ayağı boşlukda üç ayaklı bir masa gibi dururdu...

Hem şair uzun süredir böyleyim anlamında kullanmış...Altında kelimesi geniş zaman dilimine girer...
Şair uzun br süredir böyleyim demek istemiş...Arkadaşların hoş görüsüyle bilmediğimi öğrenmek isteğimle böyle düşündüm...Herkese en kalbi sevgilerimle...

Evet bencede şairin bu duyarlı yüreği kutlanmaya değer. Tebrikler

Bu şiir'den iki dize okumam yetti; şiir'in güzel olduğuna karar verdim. Beğendim; hem de çok beğendim. Şimdi içime sindirmek için tekrar tekrar okuyacağım...Şaire tebrikler emeğine sağlık...Herkese hayırlı Cumalar esen kalın...

Naime Hanımın niyetinin üzüm yemek olduğunu biliyordum.Yüzümü kara çıkarmadı.Yorumu günün tek ve süper yorumuydu.Teşekkürler hocam.Hayırlı cumalar.

kutlarım anlamlı bir o kadar duyarlı güzel bir çalışma.

Şiir derinlemesine izler bırakmadı bende. Yanlış anlaşılmasın lütfen, niteliksiz bir çalışma demek istemiyorum. Sadece üzerinde biraz daha uğraşılması gerekiyordu gibi geliyor. Sonuçta 1995’te yazılmış ve o günkü bölgesel sorunların şairin öznel dünyasında bıraktığı etkileri irdeleyen bir çalışma. Hepimiz zaman zaman böyle çalışmalar yaptık ama bu tarzdaki şiirlerin kalıcı olması zordur. Ancak büyük şairler başarabilir bunu…

Bir de şiir tekniği açısından değerlendirdim ve ne yazık ki yeterli bulmadım. Örneğin 1.bölümdeki “altındadır”, “katındadır” sözcüklerindeki “dır” ekleri fazlaydı. Bu şekilde kullanımları metne şiirden çok düzyazı havası veriyordu. “Dır”ları attım; 3. dizeyi devrikleştirerek okudum…

“günümü güne ulayan
varlığım töhmet altında /
hangi çarenin kırımını tutsanız yüzüme
üzerime biriken ürkekliğim katında”

Vurgulayabileceğim pek çok başka nokta daha var ama ikinci bir örnekle yetineceğim.
Son bölümde 5 adet “bir” sözcüğü geçiyor. Tekrarlar her zaman yanlış mıdır? Elbette değil, lâkin onlar azami özen gösterilerek şiire yedirilmeli ( yani şiir onları hazmetmeli), ya da üçlü tekrarlarla okurun dikkati özellikle o kısma yönlendirilmeli.

“ve yağmur ve yalnızlık ve sen”
veya
“bir yalnızlık… bir ayrılık… bir ölüm var”
der gibi…)

Son bölümü kendimce şöyle okudum. ( 2 adet “bir”i çıkarttım, “geceler… konaklar… hanlar…”ve daha sonra gelen “ışıklar”, “yollar”, “dağlar”, “tuzaklar”, “uzaklar” zincirini kendi bütünlüğü içinde bırakmak için ilk üçlünün ortasında ve diğerleriyle uyum sağlamayan “konaklar” sözcüğünün zamanını değiştirdim):

“bilseniz
ne geceler konaklıyor harabe hanlarımda /
ışıklara patlayan bir sima ile sağıldığım /
yolları uzatan dağlarda dağıldığım
ne tuzaklar var bilseniz
bir dost gibi çağrıldığım uzaklarda…”

Kısacası diyorum ki, sıkı bir edisyondan geçerse eğer, parlamaya müsait, düzgün bir şiir. Bu haliyle ise ince işçiliği eksik…

Teşekkürlerimle…

Hadi bana eyvallah.Bu lağım kokusu fena sardı edraFI SEN NİSTERSEN DEVAM ET ABİSİ.bAK oSMAN ABİDE KAÇTI GİBİ. :)))

Kafanı böyle şeylere takma.Senin de benimde aklım ermez bu işlere.Bırak Kılıçlaroğlu ile Devlet baba gereğini yapsınlar hesabını sorsunlar.

Bu günlerde lağımlardan fena kokular geliyor bende merak ediyordum sebebini. sen bin yaşa emi?

Dünya Sarhoşları

Onlar dünya sarhoşu olmuşlar.

Sırılsıklam dünyaya aşıklar.

Küp gibi, dut gibi sarhoş olmuşlar.

Onların yolcuları sarhoş, hancıları sarhoş.

Şarap sarhoşu olsalar ayılmaları mümkün ama dünya sarhoşluğundan ayılmak çok zor.

Ölünce ayılacaklar, çok geç.

Altın gümüş, lira dolar euro sarhoşu onlar.

Mal mülk, gayr-i menkul sarhoşları.

Lüks ve ihtişamlı otomobillerin içinde sarhoş sarhoş dolaşıyorlar.

Süzük ve baygın gözlerinde gurur ve kibir sarhoşluğu var.

Onlar dünyaya ve benliklerine tapıyor.

İnsanın hanesi olur, onların malikaneleri var.

İnsan biraz ekmek ve yemekle doyar, onlar doymaz.

Müslüman bir mideyle yer, onlar yedi mideyle. Onlar mal değil ateş biriktiriyor.

Ribayla elde edilen servet ateştir ateş.

Rüşvet alan da veren de ateştedir demiş Peygamber.

Onlar fil değil ama hortumları var, hortumlayıp dururlar.

Fil bile doyar onlar doymaz.

Onlara bir vadi dolusu mal verilse ikincisini isterler.

Dünyayı versen, hani bunun yanında ay derler.

Onların gözlerinde altın renkli şeytani şerareler dolaşır.

Uykularında dolarlı, eurolu, yağlı ballı mallı rüyalar görürler.

Kan kokusu alan kaplan çıldırır.

Mal kokusu alan bu sarhoşlar çıldırır.

İhalelere fesat karıştırırlar.

Komisyonları sormayın, milyonla alırlar.

Bir milyon dolar kara parası olsa durmaz, doymaz, yeter demez. Bir on olsun, on yüz olsun derler.

İçlerinde milyar dolarları olan vardır.

Ah bu sarhoşlar, ah bu sarhoşluk.

Riyaset sarhoşları.

Mal sarhoşları.

Zenginlik sarhoşları.

Ün ve alkış sarhoşları.

Yeme içme sarhoşları.

Lüks, israf, sefahat sarhoşları.

Mücahitlikten müteahhitliğe geçen sarhoşlar.

Nefs-i emmare sarhoşları.

Ah sarhoşlar, bilmez misiniz ki, ed-dünya cifetun ve talibüha kilabun demişlerdir.

Bilmem ki, size acınır mı?

Size sarhoş olun diyen yoktu, kendiniz oldunuz.

Benlik, denanir ve derahim... Kendiniz için ne kadar fazla yakıt toplamışsınız, bunca yakıt yanmakla yakmakla bitmez, yan babam yan.

Ya Rabbi, hepimize akıl fikir ver, hepimizi koru.

M.Şevket Eygi bugün yazmış.Devamlı yazar lakin dinleyen olmaz.Naci abi sen ne dersin ?Doğru mu değil mi?Çok uzatma kabak tadı vermesin.tek kelime yeter doğru veya yanlış.