siyaha boya gözlerini
ağını gecenin erkine çek
mahrem sözlerini sal rüzgâra
dinle…
seğirişini dinle ıslak renklerin
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
yaşamak hüner değil
seninle ölmek istiyorum ....
hayat kadar şiirdi
ben bütün kitaplarımı açık unuttuğum için üşüdüm...
Şiirin merdivenlerini seyretmeli önce
DİNLE / İNLE / DİNLEN
Elbet Haşim'in merdivenlerinde ağır ağır çıkmıyorsunuz ..Elbet vakit ''yine akşam, yine akşam, yine akşam '' değil ve şiir size ''göller de bir kamış olmayı'' açıkça va'zetmiyor.
Şiddetin, acıların,zihinsel çilelerin içinden ve onlara rağmen ve onlarla birlikte var olası bir dinginliğe davet var..
İnsan kadar kargaşaya isyan eden ve insan kadar karmaşanın zorunluluğunun farkında olan bir yaratık yok...
Vahşi hayvanlar belgesellerini izledikçe onların kozmik bir denge ve yetinme içinde olduklarını gözlemleyebiliyoruz..
Ama insanlar öyle mi .İnsanlar göl ıssızlığında kanaatkar bir içbükeylik yaşayabildikleri kadar bütün evrene sahip olmak için evreni küçülten dışbükey bakış açılarına da sahipler..
Şairler ise tüm insanlığın 'merdüm ü dide ekvanı''..
Yani şairler ,varoluşun gözbebeği olan insanın en insan olanları..
Bu yüzden şairler, nehrin-yani sosyal akışın -atan nabzı olarak , bu nabzın yavaşlamaya ihtiyacının olduğunu söylüyorlarsa doğrudur..
Bu şiirin 'gölet' ile ilişkilendirilmesi nedir diye düşünebilirsiniz. Bazı şiirlerin adı ile içerğindeki anlamlar arasında eğlenceli bir mıknatıs bağı kurulur. Ancak kolaya kaçmamak için de şiirin içeriği olan çekilen parçacıkların mıknatısa yapışmasına izin verilmez. Şiirde bu okur algısını yiveleyen spordur. Bu şiirdedi hali gibi.
Gölete inen 'ovuk'larda toplanan birikintiler ise, aydan utanmaması için siyaha boyanan gözle, gecenin siyahına saplanmış bıçak ve keskin sözlerin rüzgarlara bıkarılışında DİNLEME, bu iyi.
Islak renkler iniltisi, aslında öpüşmeyi unutmuş yada öğrenmesi mümkün olmayan orospuların yozlaştırıcılığı, işe yaramayan acıların İNLE'si, gölet yollarını kürüyor.
Gülün suya değişinde, acılar içinde gülümseyinişin asilliği, harfler (insan zenginliğinin tümü) istenilişi de DİNLENME, gölet yatağı olmaktadır.
Şiirin adı göl olsaydı abartı hız keserdi.
ve dinle...
sessizce...
çok güzel bir çalışma daha...
saygılar ve selamlarımı gönderiyorum...
kaleminiz ve yüreğiniz daim olsun...
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta