Göl
Sanki göz yaşlarımdan meydana geldin
Sen dalgalarınla güler eğlenirdin
Ben'se yeni acılarla otururdum başucuna
Göz yaşlarımı katardım,
Bir damla da olsa sularına.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sayın Polat önce sizi tanımaktan mutlu olduğumu söylemek istiyorum.
Günümün süpriz ismi oldunuz, şiirimi sizin gibi bir üstadın değerlendirip güzel bulması beni son derece ihya etti.
Eksik olmayın ne kadar teşekkür etsem azdır.
Sizin de bir göl şiiri yazmanız doğayı sevdiğinizi gösteriyor.
Göl gibi hep denizin gölgesinde kalan; oysa çok gizemli, ve sazlıklarıyla büyülü bu güzel doğanın armağanı bir oluşumu hep gözden kaçırmışızdır.
Şiirlerimizi genellikle denize yazarız,oysa denizin o meftun olduğumuz mavisinden kat kat güzeldir göllerin gizemli rengi...
Zira genellikle çevresindeki kayalıklar, ağaçlar ve sazlıklar günün her saatinde ayrı bir renkle renklendirir gölleri.
Ben Elazığ'lıyım ve bizim de muhteşem bir gölümüz var Hazar gölü.
Daha çok Sivrice Kezin taraflarında bir başka büylü bir görünüme sahiptir.
Ne var ki denizlerimizin kıymetini nasıl bilemedikse göller içinde aynı şeyi söyleyebiliriz.
Bu yurdun güzelliklerini görmezden gelip; her yeri ihmalkârlığımızla, nadanlığımızla kirletiyor, o doğal güzel görünümlerini kaybediyoruz.
Bu güzel göl şiirinizde farklı güzellikler buldum tebrik ediyorum ayrıca teşekkürler eksik olmayın!
Esenlikler dileğimle sağlık afiyet dielklerimle baki selamlar.
saygıdeğer kemal ağabeyim ;
işte şair yüreği değil mi..? göl,göz yaşı ve duygular..duygu olup düşüvermiş mısralara..söleşivermiş yüreğiyle şairimizin duyguları..çok harikaydı üstadım...beğenerek okudum bu güzel çalışmanızı..benimde sayfamda VAN GÖLÜ diye bir şiirm var ..zamanın olursa okur musun kemal ağabey.?.yıllar önce vana gidince yazmıştım..aynen sizin gibi gölle söyleşmiştim..
kutlarım sevgi dolu saygın yüreğinizi...tam puan 10..
bu arada yaklaşmakta olan yeni yılınızı kutlar,yeni yılın tüm insanlara barış,huzur,mutluluk ve başarı getirmesini dilerim..
akçaydan.selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz.
Göl ile bütünleşen duygular mısralara çok başarılı işlenmiş. Başarınızı kutluyorum dostum.
Efendim şiirinizi beğeniyle okudum,puanımla kutluyor,saygılar sunuyorum.
Sessiz göl sonsuzluğa akarsın:
Hani benim gözyaşlarım?
Ey benim kayabaşlarım!
sazlarım, yoncalarım,
Hoşça kalın,atlıkarıncalarım.
Ey göl! derin göl,
Suları serin göl,
Hoşça kalın umutlarım, göz yaşlarım
Cambaz su samuru yoldaşlarım.
Gönlünüzdeki sevgi ışığı sönmesin.
yüreğiniz dert görmesin.
saygı ve selamlar
Sn. Polat
MÜKEMMEL esprilerle dolu dolu bir şiirdi. Zevkle iki kere okudum. Kutlarım ALKIŞLARLA gönülden. Tam puan gönül defterimden.
Ağlasan da, gülsen de, ne fayda:
Karanlık şehirler yuttu onu,
Bana yiten sevinçlerimi hatırlatma!
İşte son günümde senin,
Sana veriyorum bütün sevgilerimi,
Sana, yalnız sana, bütün sevinçlerimi
Ve de ılık göz yaşlarımı.
Yan yazılmış bir sekiz kadar sevgiler...
Âlimoğlu
Göller ; her zaman sanki bir asude bahar ülkesinin sessiz konukları gibi. Biraz terkedilmiş, küskün ama herşeye rağmen kaderci bir kabulleniş içinde.
Sayın Kemal Polat , bu eski tarihli ama etkileyici çalışmanızı kutluyorum, saygı ile ...
Yine güzel bir göl siiri. Insanin ruhuna dokunan bir siir. Insanlarin duyarsizligina ragmen göller suyuna kansin,diyorum.
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta